Deprecated: Assigning the return value of new by reference is deprecated in /home/kafkasevi/public_html/system/database/DB.php on line 83
Kafkasevi.com
Arama

İmamat Devrinde Askerî Levazımat İmali

Bu makale ile İmam Şamil'i ölümünün 138'inci yılında rahmetle anıyoruz.   

          KAFKASEVİ

 
Batır-bek K-ay
İmam Şamil zamanlarında Rusya'nın Şimalî Kafkasya ile muharebesi, yalnız çarpışan kuvvetlerin sayı itibarile nisbetsizliğiyle değil, bu kuvvetlerin teslihat ve teçhizatı arasındaki büyük fark bakımından da tebarüz ediyordu.
 
Bu sonuncu cihet top ve mühimmatın çokluğu ile daha fazla göze çarpıyordu. Bu hususta İmam Şamil'in imkânları, arkasında koca bir imparatorluğun hududsuz maddî servetlerine mâlik bulunan Rus ordusunun imkânlarıyla asla mukayese edilemez.
İmam Şamilin Kaluga'da iken yanında “nezaretçi” sıfatile bulunmuş olan A. Runovski kendi eserinde Şamil'in malik bulunduğu teslihat(silahlar) hakkında meraklı malumat vermektedir(*).
Runovski malumatını, kendisiyle çok zaman uzun sohbetler eden Şamil'den almıştır.
Bu sohbetlerden biri esnasında İmam topların nasıl yapıldığını geniş surette tasvir etmiş, başka bir sohbetinde de barut imalathaneleri ve askerî levazımat imalı hakkında malumat vermiştir.
Top imalathanesi Vedeno'da olup Untskul'lu Cebrail Hacio idare ediyordu. Hacio ayni zamanda oradaki barut imalathanesinin müdürü idi. Cebrail Hacio top dökme işini hacdan dönerken Mısır'da öğrenmişti.
Aydın (?) şeydir, ki lazım olan fennî vesait olmadığından imalat iptidaî usullerle yapılıyordu. Bu usulleri Runovski tafsilatıyla anlatmaktadır. İmamat dahilinde tunç olmadığından ve İmamat hududları Rus ordusunun ablukası altında bulunduğundan dolayı tunçu hariçten getirmek dahi mümkün olmadığı için, topun gövdesi saf bakırdan yapılıyordu.
Bu suretle yapılan topların çok azı tecrübeden çıkabiliyordu. Tecrübeleri Cebrail Hacio, iki ve üç katlı doldurmak suretiyle bizzat kendisi yapıyordu. Topların ekserisi tecrübeye dayanamayıp patlıyordu.
İmam Şamil'in hakimiyeti devrinde 40-50 top yapılmıştır, bunlardan da ancak 12-14 top işe yaramıştır. Bunlar da Ruslar aleyhinde kullanılmakta idi. (Tabiî, Ruslardan ganimet olarak alınan toplar bu hesaba dahil değildir).
Runovski barut ve top güllesi imali hakkında dahi malumat vermektedir.
Barut üç imalathanede yapılıyordu: Gunib'de, Untskul'da ve yukarıda zikrolunduğu gibi Vedeno'da. Dördüncü imalathane Dargo'da idi. Fakat bu imalathane aulla beraber 1845'de, Rus ordusunun imhasıyla biten kinyaz Vorontsov'un seferi esnasında tahrib edilmişti.
Barut imalı da iptidaî usulle yapılıyordu.
Runovski yazıyor ki:
Vedeno barut imalathanesi uzun, iki katlı ahşap bir bina idi. üst katı, imalathane içinden geçen kanalın suyu ile harekete gelen bir değirmenden ibaret idi. Aşağı katta 24 taş basamak yapılmıştı. Bunların yanında, gene su ile hareket eden ve bakırla örtülmüş ağır ağaç destekler vardı.
Değirmende öğütülen maddeler basamaklara inip destekler vasıtasıyla tamamıyla eziliyor, ondan sonra çıkarılıp sulanıyordu ve ağaçtan yapılmış uzun, yuvarlak ve büyük fıçılar içinde bir kaç saat çalkalıyorlardı. Yumuşantı tane haline geliyor, taneler elekten geçiriliyor. Elenmişler hazır barut oluyordu, elekte kalanları ise yeniden çalkalıyorlardı".
Bu usulla yapılan barut Dağıstan'da kadim zamandan beri elle yapılan baruttan farklı değildi. Ve şüphe yoktur ki keyfiyet itibariyle yüksek olamazdı. Bütün faaliyet beş gün sürüyordu ve bu müddet esnasında 100 fıçı barut imal ediliyordu. Runovski'nin hesabına göre bir yılda üç imalathane 190 pud barut hazırlayabiliyordu.
Barut imalı için lâzım olan selitrayi: Tloh, Muno-Hmdalial, Gunib, Otoç ve Hindak ahalisi veriyordu. Bu aulların ahalisi buna karşılık olarak askerî mükellefiyetten azad tutuldukları gibi, devlet hazinesinden her aile başına yılda bir buçuk ruble para dahi alıyorlardı. Sera'yı ise ayni şeraitle çerkat, Şubut ve Kikun aulları vermekte idi.
Top mermilerinden Vedeno, çoh ve Sogratl'da gülle ve granat imal olunuyordu. Fakat bu sonuncu açılmadığı için imalinden çabuk imtina edildi. Gülleler ise demek oluyor ki yeniden yapılıyordu, çünkü “ham mal” yerine eski Rus mermileri kullanılmakta idi.
Bu hususta Runovski şunları yazıyor:
Dağlılar top mermisi yapmak için lâzım gelen madene mâlik değillerdi. Bu işe onlar bizim topların mermilerini kullanıyordu
Bu mermiler ve granat parçaları ise harb halinde olan memleketin sahra ve ormanlarını doldurmakta idi. Dağlılar bunları memnuniyetle topluyorlardı. çünkü bu işten hem fayda, hem de zevk duymakta idiler. Toplanmış mermiler naibe getiriliyordu. Bu sonuncu da getirenlere ya para (eğer mermi çok ise), ve yahud da barut veriyordu. Dağlılar (bilhassa çeçenler) sonuncuyu birinciye tercih ediyorlardı.(**)Mermi toplama işi yalnız harp bittikten sonra değil, harb esnasında dahi devam ediyordu: yuvarlanan mermiyi görünce bazen toplu halde üzerine atılırlardı Mermiyi başkasından daha evvel elde etmek için herkes onu var gücüyle durdurmaya çalışırdı. çok zaman mermi granat oluyordu ve patlayarak cesur avcının hayatını alıyordu".
Bu fedakârlıkla toplanan mermiler imalathanelerde eritilerek İmam Şamil ordusundaki toplara göre yeniden dökülüyordu.
Kurşunlar da aynı suretle toplanıp yeniden yapılıyordu. Bununla yan yana kalayla bakırın karışmasından mürekkep bir nevi Avar kurşunu imal ediliyordu.
Şunu da ilave etmek lâzımdır ki gerek barut, gerekse top v.s. imalathanelerinde çalışmak için yalnız yerli amele ve ustalar kabul edilmekte idi. Esirler veteslimolanlar yalnız bâzı talimat için istifade edilip istihsal işine bırakılmıyorlardı.
Atıcı ve kesici el silahları ayrı ustalar tarafından imal edilmekte idi. En çok maruf olan Kuadalı aulundan Hidath Magoma'nın yaptığı tüfekler idi. Kesici silah ustalarından ise, şöhreti zamanımıza kadar yaşamış olan Bazalay-Ata idi.
Runovski'nin verdiği malumat, kısaca, bundan ibarettir. Bütün bu malumatı öğrenince o kendisini zabtedemiyerek demiş, ki:
Allah, Allah! Bu adam (yâni İmam Şamil-B.K.) ne gibi ehemmiyetsiz vesaitle bu kadar uzun müddet zarfında bize karşı durabilmiştir!.."
Gerçekten de, Şamilin Rusya ile olan 25 yıllık savaş destanı, beşeriyet tarihinde tekrar edilmez bir harikadır.
_________________________________
Not: Bu makale “ Warşova'da yayınlanan Natsiyonalnaya Mısıl (Milli Fikir), No:2, Mart-1937”den alınmıştır.
(*) A. Runovski »Şamil hakkında notlar" — S—Peterburg, 1860.
(**) Dağıstanda barut azlığı az hissediliyordu. çünkü çoğu evde el usulü ile barut imal edilmekte idi.

Sizde yorumunuzu eklemek için tıklayın.
Yorumlar
Tüm yorumları görüntülemek için tıklayın.
Dada - tokat
25 / 03
Yaptığınız bu guzel çalışmalarınızdan dolayı çok teşekkür ederim sizlere, Bizim Sülale ismimiz Şubut , bu guzel çalışmanızda Sülale ismimizide görebildik ve birçok arastırmamızda Sülale ismimize rastlıyamamıştık,böyle güzel arşivlerde hem bu sevinci yaşadık hemde tarihimize dair çok guzel bilgiler ediniyoruz ve edindikte , Allah bu guzel çalışmalarınızdan dolayı sizlerden razı olsun ,Amin