Deprecated: Assigning the return value of new by reference is deprecated in /home/kafkasevi/public_html/system/database/DB.php on line 83
Kafkasevi.com
Arama

Kadirov'a bir tepki de Çeçen Ailelerden Geldi!
 
 
NEVZAT çİçEK
öZGüN DURUŞ
Babası Zeytinburnu'nda uğradığı suikast sonucu öldürülen çeçen komutan Ali Osaev'in kızı Yaha Osaev ilk kez konuştu. İşte çarpıcı röportajın ayrıntıları...
Son bir yılda dünyanın pek çok yerinde direnişçi çeçen komutanlar uğradıkları suikastlar sonucu öldürüldü. Londra, Katar ve Avusturya’nın başkenti Viyana, çeçen suikastlarına tanık oldu. Geçen yıldan beri Türkiye’de de üç çeçen komutan suikasta kurban gitti. Rus gizli servisi ile ilişkilendirilen İstanbul`daki ilk çeçen cinayeti 18 Eylül 2008`de Başakşehir`de işlendi. Ruslara karşı albay rütbesiyle savaşan Gazi Edilsultanov boş bir arazide kafasından vurularak öldürüldü. İkinci çeçen suikastı 9 Aralık`ta ümraniye`de gerçekleşti. çeçen komutanlardan İslam Canibekov, eşi ve çocuklarının gözleri önünde öldürüldü. Son olarak Şubat ayında Türkiye`deki çeçen mücadele örgütlerinin liderlerinden biri olan Ali Osaev Zeytinburnu’nda kafasına sıkılan üç kurşunla hayatını kaybetti.  
Ali Osaev, savaş alanlarına aşina bir direnişçiydi. Petrol mühendisi olan Osaev, aynı zamanda beş çocuğu olan bir babaydı. özgün Duruş, Ali Osaev’in İstanbul’da yaşayan kızı Yaha Osaev’e, çeçenistan’daki direnişin komutanı Dokka Umarov’un kardeşi Vaha Umarov’a ve Rusya’ya iade edilecekken Atatürk Havalimanı’nda pasaportunu yırtıp iade edilmekten kurtulan çeçen komutan İmran Abdulazimov`a ulaştı. çeçen komutan suikasttan sonra ilk defa özgün Duruş’a konuştu ve “Nefeslerimiz sayılı” dedi. Yaha henüz 18 yaşında. Yaha üç kardeşine hem annelik hem de babalık yapıyor. Annesi ise en küçük kardeşiyle birlikte Belçika’da. Babasının sağlığında Belçika’ya giden annesi, ölümüne bile gelememiş. Yaha babasının ölüm haberini sabah aldıklarını ve neler yaşadıklarını anlattı. Sürekli gözleri dolan Yaha Osaev, babasının suikastından sonra kimsenin kendilerine bilgi vermediğini söylüyor.

“Kendi topraklarında ölmek istedi”

Beş yıldır Türkiye’de bulunduklarını söyleyen Yaha Osaev, babasının Türkiye’de kalarak çeçenlere yardım ettiğini söyleyerek, “Babam buradaydı. Ben, annem ve diğer kardeşlerim 2004 yılında İstanbul’a geldik. Babam şehit olduğunda 48 yaşındaydı. çeçenistan’ın özgürlüğü için elinden geleni yaptı. çeçenistan’da zaten ordu komutanı idi. Burada gece 12’ye kadar çalışıyordu. Yorulmasına rağmen hiç şikâyet etmiyordu. çeçenistan’daki mücahitlere ve buradaki çeçenlere yardım etmek için babam buraya geldi. İsteseydi Avrupa’ya gidebilirdi ama o gitmedi. çeçenistan’da savaştayken sürekli ‘şehit olmak istiyorum’, ‘Kendi topraklarımda ölmek istiyorum’ diyordu. Cenneti kazanmak için çok uğraştı.”
“Babamı Kadirov öldürttü”
Yaha, babasının öldürülmeden önce uyarıldığını söylüyor ve çeçenistan’ın şimdiki lideri Kadirov’un cinayeti işlettiğini söylüyor: “Babamın öldürülmesi için yukarıdan, Kadirov’dan emir geldi. Kadirov bunun için adamlarını İstanbul’a gönderdi. Babama söylemişler, ‘senin için üç ekip gönderilmiş, dikkatli ol’ diye. Babam bunun üzerine akşamları dışarı çıkmamaya başladı. O akşam babaannemin evinden döndü ve merdivende vurdular” dedi. Yaha, cinayet sonrası çıkan “Para toplayıp yollamadı, cinayet kendi iç çekişmeleridir” şeklindeki propagandanın bilerek yapıldığını, babasının kendisine bir çelik yelek bile almadığını söyleyen Yaha, “Asla böyle bir şey yok” dedi.
“Babamın ölüm haberini sabah aldım”
Yaha, babasının ölüm haberini sabah aldıklarını ve adli tıpta kendisinin teşhis ettiğini söylüyor. “Babamı evin merdivenlerinde vurdular ancak biz sabah haberdar olabildik. Onun ölmüş bedenini görünce sanki bana ‘Ayakta dur, kardeşlerine bak’ diyordu.” Kadirov’un, babası öldürüldüğü zaman “İstanbul’da bir kedi öldürdük” dediğini söyleyen Yaha, babasını öldürmek için gelen ekipten haberdar olduklarını, ama yerini tespit edemediklerini, babasının arkadaşlarının kendisine söylediğini anlattı. Hiçbir şekilde ölümden korkmadığını dile getiren Yaha, amcası başta olmak üzere diğer akrabalarının da 2003 yılında Ruslar tarafından götürüldüğünü söyleyerek “Babamın kuzeni hâlâ kayıp” dedi. Bir amcasının Polonya’da bir halasının İrlanda’da, üç amcasının da Rusya’da olduğunu dile getiren Yaha, Kadirov’un özel bir hapishanesi olduğunu ve en sevdiği işkencenin de elektrikli sandalye olduğunu söyledi.
“Bize hiç bilgi verilmedi”
Cinayetin işlendiği günden bugüne kadar kendilerine herhangi bir bilgi verilmediğini söyleyen Yaha Osaev, bu konuda çok sayıda kişinin sorgulandığını ama katil veya katillerin hâlâ yakalanamadığını söyledi. çeçen mücadelesinin para nedeniyle ikiye ayrıldığını bir tarafta özgürlüğü için savaşan çeçen direnişçilerin diğer tarafta da para için her şeyi yapabilen bir yönetim olduğunu ifade etti.
“Hiçbir hakkımız yok”
Yaha; Ayşe, Sümeyye ve Fatma ile birlikte hayatlarını sürdürmeye çalışırken, Belçika’da bulunan annesi ve kardeşiyle telefonda görüşüyor. Türkiye’de hiç bir haklarının olmadığını söyleyerek, “Korunmuyoruz. İkametgâh süreleri bitmiş uzatmıyorlar, bu yüzden çocuklar okula gidemiyor. Oturma iznimiz olmadığı gibi devletin bize maddi bir desteği de söz konusu değil. Ama Türk halkı bize çok iyi davranıyor. Vakıflar ve sıradan insanlar yardım etmek için çabalıyor, hepsine teşekkür etmek istiyorum” dedi.
“Benim de nefesim sayılı”
çeçenler, tüm direnişçi grupları bir çatı altında toplamak için Kafkas Emirliği’ni kurdular. Emirliğin başında ise çeçenlerin efsanevi komutanı Şamil Basayev’e benzetilen Dokka Umarov bulunuyor. Umarov, çeçen isyancıların liderliğini Abdulhalim Sadullayev`in 2006 Haziran ayında düzenlenen bir polis operasyonunda öldürülmesi sonrası üstlendi. Moskova’daki tiyatro ve Beslan’daki okul baskını gibi olaylarla da adı geçen Umarov, 1964 doğumlu. özgün Duruş, Dokka Umarov’un kardeşi Vaha Umarov’a ulaştı. Vaha Umarov, dört yıldır Türkiye’de. Onun için de yakalama emri var. Her an bir suikasta uğrayabileceğini söylüyor. O da savaşta pek çok yakınını kaybetmiş.
 
“Benim iki erkek kardeşim şehit oldu, biri de kayıp. Babamı da benim ve Dokka’nın babası olduğu için öldürdüler. Benim de nefesim sayılı ama korkmuyorum. Sadece akşamları dikkat ediyorum. Kadirov ve Rus Hükümeti bizi terörist diye tanımlıyor ama biz terörist değiliz. Vatanımızı vermemek için mücadele ediyoruz. 1994 yılından beri savaşta 300 bin insanımız şehit oldu. Bu üç kişiden birinin öldüğü anlamına geliyor. Biz de elbette barış istiyoruz. Tek isteğimiz özgürlük” diyor. Vaha Umarov maddi kazanç için savaştıkları iddialarına tepkisini dile getiriyor. “Bugün çeçenistan’da yaşayan mücahitlerin para için savaştığını söylüyorlar. Savaşın olduğu yerde ne parası olabilir ki? Zaten para olsaydı mücahitler bu savaşı çoktan kazanmış ve bitirmiş olurdu” diyor. Fransa’dan Türkiye’ye on uzmanın geldiğini ve aynı suikastların kendi ülkelerinde de işlenmemesi için ne olup bitiğiyle ilgili bilgi aldığını söyleyen Vaha Umarov, “dünyanın her yerinde çeçen direnişçilere Rusya nefes aldırmıyor” dedi.
 
“Ali Osaev’i çeçenistan’a yardım etmemesi için öldürdüler”
İmran Abdulazimov. Savaş rüzgârının savurduğu isimlerden biri. Ailesiyle birlikte geçtiğimiz yıl Türkiye’ye gelmiş. Amacı  çeçenlere destek sağlamak. Ancak o geçtiğimiz aylarda Atatürk Havalimanı’ndan Rusya’ya gönderileceği sırada pasaportunu yırtarak iade edilmekten kurtuldu. Abdulazimov, pasaportunu yırtma gerekçesini açıklarken, “ölüme gönderiliyordum, bir şey yapmak zorundaydım” diyor. Abdulazimov, suikasta kurban giden Ali Osaev’in yakın arkadaşı. Osaev’in çeçenistan’a yardım etmemesi için öldürüldüğü görüşünde: “Ona aramızda Musa diyorduk. Yakın arkadaşımızdı. Mücahitlere yardım gönderiyor, gazilere, öksüzlere ve yetimlere yardım ediyordu. Hatta son zamanlarda ben de ona yardım ediyordum. çünkü tek başına yetişemiyordu. Musa’yı çeçenistan’a yardım etmemesi için öldürdüler” dedi.
“Sınır dışı edilseydim öldürülecektim”
Abdulazimov, çeçen-Rus savaşında asker olarak yer aldığını söyleyerek, “Sekiz ay kadar sonra yaralandım. Akciğerimin yarısını kaybettim. Savaşta gazi olduktan sonra da yirmi askerden oluşan bir gruba eğitim vermeye başladım. Yaklaşık bir yıldır Türkiye’deyim. Bundan önce yedi yıl Azerbaycan’da kaldım. Gizlenemediğim ve hasta olduğum için Türkiye’ye geldim. Burası Müslüman bir ülke ve bize iyi bakıyorlar” dedi. Kadirov Hükümeti ve Rus Hükümeti’nin kendisini aradığını ve eve dönmesi halinde hemen öldürüleceğini söyleyen Abdulazimov, “sınır dışı edilmesi girişimi başarıya ulaşsaydı ben şimdi ölmüştüm” dedi. Sınır dışı edileceği zaman Alperenler Ocağı’ndan çok büyük destek gördüğünü ifade eden Abdulazimov, helikopter kazasında hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu’nun da kendileri ile çok ilgilendiğini, Ali Osaev’in de Alperenler Ocağını ziyaret ettiğini söyledi.
Dernekleştiler

Kurucuları arasında İmran Abdulazimov’un da bulunduğu ve fikir babalığını da Ali Osaev’in yaptığı dernek, çeçenlere yardım etmek için bu yıl kuruldu. Abdulazimov ailesi için mültecilik başvurusu yapan dernek, Birleşmiş Milletler ve diğer kurumlardan çeçenlerin durumunun iyileştirilmesi için çalışmalar yürütüyor. özellikle, ikametgâh, oturma izni ve çalışma koşullarının sağlanması için çalışan dernek üyeleri, gözaltına alınan bir çeçenin iki aya yakın gözaltında tutulduğunu söyleyerek, bu tip durumların düzelmesi gerektiğini ifade ettiler. (HABER VAKTİ)

 


Yorumlar
Henüz yorum eklenmemiş. Yorum eklemek için tıklayın.