Deprecated: Assigning the return value of new by reference is deprecated in /home/kafkasevi/public_html/system/database/DB.php on line 83
Kafkasevi.com
Arama

Kosova kararı Kıbrıs için örnek olabilir mi?
Kimine göre karar doğru ve adil... Kimine göre ise tam aksine, yanlış ve tehlikeli... Uluslararası Adalet Divanı’nın Kosova'nın Şubat 2008’de tek taraflı olarak ilan ettiği bağımsızlığı meşru sayan kararına tepkiler işte öylesine çelişkili.
Divanın tavsiye kararından memnun olanlar, başta bizzat Kosova olmak üzere, onun egemenliğini tanıyan 69 ülke, bu arada özellikle ABD,  çoğu AB üyeleri ve Türkiye...
Kararı eleştirenler ise, başta bizzat Adalet Divanı’na başvurmuş olan Sırbistan, Rusya, çin, İspanya ve Kıbrıs Rum Yönetimi...
Bütün bu tepkilerin farklı gerekçeleri var. Ama açıkçası bu tepkilerde esas önemli olan, hukuki argümanlar değil, ulusal çıkarların şekillendirdiği siyasi pozisyonlardır.
Aslında Divan’ın kararı da, hukuki olduğu kadar siyasi bir nitelik taşıyor.

Farklı tavırlar
Kosova’nın bağımsızlığını tanıma veya tanımama keyfiyeti de siyasal faktörlere bağlı: ülke var ki, Balkanlar’daki rolü ve nüfuzu için Kosova’yı tanımıştır. ülke var ki, Balkan politikaları öyle gerektirdiği için veya ayrılıkçı hareketlerden korktuğu için bu bağımsızlığa karşı çıkmıştır... Bu arada farklı kıstaslar uygulayanlar da var: örneğin Rusya, Kosova’yı tanımıyor, ama kendi himayesindeki Abhazya ve G. Osetya’yı tanıyor. ABD’nin tutumu ise bunun aksi...
Açık konuşmak gerekirse, Türkiye’nin tutumunda da böyle çelişkiler var. Ankara Kosova’yı ilk tanıyan ülkelerden. Buna karşılık Abhazya ve G. Osetya’yı tanımıyor ve Gürcistan’ın toprak bütünlüğü ilkesini savunuyor. Tıpkı Irak için aynı prensibi savunduğu ve Irak Kürtlerinin bu ülkeden ayrı bir devlet kurmalarına şiddetle karşı çıktığı gibi... Veya Yukarı Karabağ meselesinde Azebaycan'ın lehinde bir pozisyon aldığı gibi...
Adalet Divanı’nın kararı yeryüzündeki ayrılıkçı hareketleri ne kadar cesaretlendirecekse, bu tür başkaldırmalara karşı olan ülkeleri de o derecede kaygılandıracaktır.
Herhalde bundan böyle herkes kendine göre makul argüman ve gerekçeler öne sürerek bu kararı kendi çıkarları ve görüşü doğrultusunda, bir malzeme olarak kullanmaya çalışacaktır. Uluslararası sahnede sık görülen ve herkesin de katıldığı bir oyun bu... 

Benzerlikler var, ama...
İlk bakışta Adalet Divanı’nın Kosova kararı, Kıbrıs Türk tarafı için de bir örnek olarak görünebilir.
Kosova ile Kıbrıs arasında bazı benzerlikler var tabii. Kosova bağımsızlığını ilan ettiği günlerde KKTC’de “biz de öyle yapalım” diyenler oldu.
Gerçekten iki ülkeyi ayrılma noktasına getiren faktörlerde bazı ortak noktalar var. Ama şu da bir gerçek ki, Kosova için geçerli olan tüm koşullar, benzer durumdaki her ülke için ve bu arada KKTC için geçerli sayılmayabilir. Bu nedenle siyasi bilimciler, dünyanın çeşitli yerlerindeki ayrılıkçılık ve bağımsızlık olaylarının tek tek (case by case) ele alınması gerektiğini savunurlar...
Kosova-KKTC karşılaştırmasında en önemli fark, Kosova’nın bağımsızlığının Batılılar başta olmak üzere, pek çok ülke ve uluslararası kurum tarafından tanınması ve yeni devletin aktif olarak desteklenmesidir.
KKTC konusunda ne yazık ki böyle bir uluslararası ortam yok. KKTC’nin ilanına karşı BM Güvenlik Konseyi’nde alınmış bir karar, hâlâ yürürlükte olan bir izolasyon ve ABD’den AB’ye ve Rusya’ya kadar adanın bölünmesine karşı güçlü bir direnç var...
Bu durumda acaba Uluslararası Adalet Divanı -KKTC bir başvuruda bulunacak olsaydı- nasıl bir karar alırdı dersiniz?... (MİLLİYET/24/07/2010)

Yorumlar
Henüz yorum eklenmemiş. Yorum eklemek için tıklayın.