Ruslan Badalov, "Bu gün Kuzey Kafkasya'da en sıcak bölge İnguşetya Cumhuriyeti’dir. Bu durum 1990’lı yıllardaki çeçenistan'ı anımsatıyor. O zaman da, bugün İnguşetya'da olduğu gibi faili meçhul cinayetler, adam kaçırmalar, insan hakları ihlalleri yaşanıyordu” dedi.
Ruslan Badalov Rusya Federasyonu'nun önde gelen insan hakları örgütlerinden Memorial’ın hazırladığı “İnguşetya nereye gidiyor?- 2007 “ raporundan da örnekler verdi.
Ruslan Badalov, “İnguşetya'da terörle mücadeleyi Rusya ve İnguşetya'nın istihbarat servisleri yürütüyor. Bu mücadele tamamen insan hakları ihlalleri olarak tezahür ediyor. Masum insan lar kaçırılıyor ve bir daha bunlardan haber alınamıyor. ‘Tüm bunlar ne zaman olmaya başladı?’ derseniz, ne zaman ki 2002 yılında Ruslan Auşev Rusya Federasyonu Federal Yönetimi tarafından zorla İnguşetya Cumhurbaşkanlığı’ndan uzaklaştırıldı; işte o zaman’dan bu yana İnguşetya sonu belli olmayan istikrarsız bir bölge haline geldi. 2002 sonbaharından itibaren İnguşetya'da güvenlik güçleri "özel Operasyon" adı altında evlere baskınlar düzenlemeye başladı. Genellikle bu tip operasyonların merkezi çeçenistan'da bulunan Hankala Askeri üssü veya Kuzey – Osetya FSB merkezi oldu” dedi.
Ruslan Badalov İnguşetya'da cerayan eden olayların Kremlin’in bilgisi dahilinde gerçekleştiğini, Kuzey-Kafkasya’daki bu politikaları Kremlin yönetiminin Rusya Federasyonu yönetiminde yaptığı temel değişikliklerde kullandığını iddia etti. Ruslan Badalov asıl ilginç olanın ise FSB’nin, İnguşetya’da kim kaçırılır veya öldürülürse otomatikman terörist ilan etmesi olduğunu söyledi. Bu kurumun saf dışı ettiği herkesi sorgusuz sualsiz dağdaki çeçen militanlar ile irtibatlandırarak olayların üstünü örttüğünü belirtti.
Badalov, İnguşetya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Murat Zyazikov’un da eski bir FSB generali olduğunu, onun da bu olaylarda sorumluluğu bulunduğunu düşündüğünü sözlerine ekledi. (KAFKASEVİ)
