İbrahim Yağan’a Sorduk: 'Kabardey-Balkar Cumhuriyetinde Neler Oluyor?'
 
Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nde Kabardeyler ile Balkarlar arasındaki toprak kavgası yeniden alevlendi. Geçtiğimiz günlerde Balkarların toplumsal politik hareketi olan "Alan" bir kongre yaptı. Kongrede Kabardey-Balkar'da toprak sorunu konusunda diğer Balkar sivil toplum hareketi "Balkar Yaşlılar Konseyi" ile beraber çalışma kararı aldıklarını deklare ettiler.
Buna karşılık, Kabardey-Balkar Cumhuriyeti "Xase" hareketi de ulusal Kabardey halk kongresi yapma kararını açıkladı. Tüm bu gelişmeler dikkatlerin tekrar Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'ne çevrilmesine sebep oldu. Kabardeyler ile Balkar arasındaki toprak gerginliğinin nasıl çözüleceğini herkes merak ediyor.
Konuyla ilgili Kafkasevi'ne özel açıklamalarda bulunan Kabardey-Balkar "Xase" hareketinin lideri ve aynı zamanda Abhazya Cumhuriyeti'nin Kabardey-Balkar'daki daimi temsilcisi “Abhazya Kahramanı” ünvanına sahip İbrahim Yağan, " önümüzdeki günlerde Kabardey-Balkar cumhuriyetindeki Kabardeyler ile Balkarlar arasındaki toprak sorununu görüşmek için ulusal Kabardey Halk kongresini toplamayı düşünüyoruz. Yoksa topraklarımızın büyük bir kısmını kaybedeceğiz" dedi.
İbrahim Yağan, Kafkasevi’nin Kabardey-Balkar’daki toprak sorunu ve UçB’nin yapılan son kongresi ile ilgili sorularını cevaplandırdı.
 
***
 
KAFKASEVİ - İbrahim, bu toprak sorununun mahiyeti nedir? 131. Federal Yasanın uygulanmasından bahsediliyor, bu ne anlama geliyor? Konuyu biraz açabilir misin?
 
İBRAHİM YAĞAN - Toprak sorunu şu: eğer Balkarların isteği yerine gelirse -ki bu konuda çok çabalıyorlar, olma ihtimali de yüksek- Kabardey-Balkar Cumhuriyeti topraklarının % 70 'i Balkarların olacak . Geri kalan % 30'unda iki Rus rayonunu (bölge) çıkarırsak, geriye Kabardeylere sadece % 20 oranında bir toprak parçası kalacak. Bu şu demek: Dağlık bölgeler, yani meraların tamamamı Balkarların kontrolüne geçecek. Eğer böyle bir şey olursa biz de atlarımızı veya hayvanlarımızı o meralarda otlatmak için Balkarlar kira parası ödemek zorunda kalacağız. Biz bunu kabul edilemez buluyoruz.
 
K.E. - Peki İbrahim, bu konuda Kabardey-Balkar Cumhurbaşkanı Arsen Kanokov'un tavrı nedir?
 
İ.Y. - Kabardey-Balkar Cumhurbaşkanı Arsen Kanokov, Yahudilerle birlikte Elbrus bölgesinde turistik tesisler kurmayı planlıyor. Bundan dolayı da maalesef Balkarların meraları, yani Kabardey-Balkar'ın % 70'ini almalarına göz yumuyor.
 
KE – Peki Kabardey-Balkar "Adige Xase" konuya nasıl yaklaşıyor?
 
İ.Y. – Malumunuz, Kabardey-Balkar Cumhuriyeti "Adige Xase"sinin kontrolü, Hafitze Muhammed üzerinden FSB'ye geçtiğinden beri Kabardeylerin ulusal sorunlarından ziyade, Kabardeylerin sivil toplum hareketlerini ve diaspora ile olan veya olacak ilişkileri takip ediyor ve bu kesimleri kontrol altında tutmaya çalışıyor. Bu konular onun umurunda bile değil.
 
K.E. – Sözlerin Uluslar arası çerkes Birliği (UçB) kongresini hatırlattı. Bu vesileyle soralım, kongre esnasında UçB Başkanlığı için senin adın da ortalıkta dolaştı. Neler oldu UçB. 8 Kongresi’nde?
 
İ.Y. - UçB kongresine biz hazırlanarak gittik. Amacımız benim başkan olmam falan değildi. Ben zaten UçB delegesi değilim. Malum, UçB delegelerinin de beni UçB Başkanlığına aday göstermeleri söz konusu değil. Bunu en iyi bilenlerden birisiyim. Yani, UçB'nin yapısını, başkanlarının nasıl seçildiğini yılların tecrübesiyle biliyoruz. Biz gençlerle oraya bilinçli bir çıkartma yaptık. Yani UçB'nin malum zevatı üzerinde bir baskı oluşturalım da meydanın boş olmadığını görsünler istedik. özellikle de çerkeslerin ulusal sorunları ile ilgilenen bir çerkes Gençlik Forumu olduğunu onlara göstermek istedik. Bu amacımıza da ziyadesiyle ulaştığımızı söyleyebilirim.
UçB kongrelerinin ne kadar anti demokratik, ne kadar çerkes ulusal sorunlarından uzak, bu konuların bile konuşulmasının yasak olduğu bir paltform olduğunu herkes gördü.
Bir de UçB'yi kontrol eden malum FSB güçlerinin çerkes sorunlarının konuşulmasından çok, diasporadakiler de dahil, tüm çerkesleri bu yapı ile kontrol etmek istediklerinin biraz daha su yüzüne çıkmasını istedik. Kısacası UçB kongresinin anavatan ayağı “görevini” yapıyor. Efendilerine karşı sorumluluklarını yerine getiriyorlar. çerkeslerin ümit bağladığı, anavatandakilere göre daha özgür olacaklarını düşündüğümüz diaspora çerkeslerini temsil eden UçB delegelerinin durumunun ise daha vahim olduğunu gördük. Onların derdi turitlik gezi yapabilmek. UçB'ye de bu gözle bakıyorlar. Yiyelim, içelim, gezelim, eğlenelim.. Bütün yaptıkları bu. Olaya yaklaşımları bu kadar bu kadar basit ve sığ maalesef.
8. UçB Kongresi’nde Türkiye Kafkas Dernekleri Federasyonu Başkanı Cihan Candemir söz aldı ilk olarak ve “Daha önceleri Xaselerin telefonu faksı çalışmazdı” diyerek söze başladı. Güya eski "xase"leri, Valeri Hatjukoların dönemini kastediyor. “Bize parası olan adam lazım. Bunun için de Banka Yönetim Kurulu Başkanı Ajahov Kanşobi UçB Başkanlığı için en uygun isimdir” diyerek devam etti sözlerine. 
Bu tam bir palavra. Eski dönemlerde Xaseler zor şartlarda, çok önemli görevler ifa ettiler. Tabii ki ekonomik zorluklar çekildi, ama o zor şartlarda bile haftalık gazeteler çıkartıldı, bir çok etkinlikler yapıldı. Yani, çerkeslerin sorunları için samimi şekilde çalışmalar yapılıyordu. O zamanlar devletin veya malum güçlerin parası Xase'ye giremiyordu. Xase bunu kabul etmediği için, kendini kullandırmadığı için zor kullanarak ele geçirdiler ve devletin kontrolüne aldılar zaten. Ama maalesef hala bunu anlayamayanlar veya anlamak istemeyenler var. Yaptığı konuşmaya bakıldığında Cihan Candemir'in de bunlardan birisi olduğu anlaşılıyor zaten.
 
K.E. - Kanşobi Ajahov için neler söyleyeceksin?
 
İ.Y. - Kanşobi Ajahov'a gelince… Yeni UçB Başkanının çerkes ulusal sorunlarıyla hayatının hiçbir döneminde ilgisi olmadı. Bu meselelerle de alakası yoktur zaten. Onu seçenler, ondan kendilerini yedirip içirmesini, kendilerini ağırlamasını bekliyorlar. Doğrusu o da bu işi iyi yapar ve böylece geçinip giderler.
Kanşobi Ajahov bir zamanlar Kokov'un en sadık adamlarından birisiydi. Onun adına Kabardey Kongresi’nde bulunmuş, daha sonra da ayrılmıştı. Yani sadece “truva atı” görevi görmüştü.
Fazla söze gerek yok, Ajahov da böyle birisi işte.
 
K.E. – İbrahim, açıklamaların için teşekkürler. Sana başarılar diliyoruz…
 
İ.Y. - Teşekkür ederim.