Deprecated: Assigning the return value of new by reference is deprecated in /home/kafkasevi/public_html/system/database/DB.php on line 83
Kafkasevi.com
Eşref Sencer Kuşçubaşı
1873'de Abdülhamit Han'ın Kuşcubaşısı Mustafa Nuri Bey'in oğlu olarak dünyaya gelmiştir. çerkeslerin Wubih boyundandır. Teşkilat-ı Mahsusa'nın Süleyman Askeri'den sonraki başkanıdır. Sultan Abdülhamit tarafından Hicaz'a babalarının sürgün günderilmesinin de etkisiyle hürriyetçi fikirlerle baskı rejimine karşı düşüncelerle büyümüştür.
Kardeş Hacı Sami ile birlikte çerkes gönüllülerinden Aziz Mısri, İbrahim Süreyya, Rauf Bey, Yenibahçeli Şükrü ve kardeşi Nail, İsmail Canbulat, Mümtaz çeçen ve Reşit Beylerle beraber Trablusgarp'ta savaşmış, Batı Trakya Türk Geçici Cumhuriyeti'nin kuruluşunu sorumlu komutan olarak gerçekleştirmiş, 1913 çatalca Taarruzu'nda Yenibahçeli Şükrü ve Nail, Sarı Efe ve kardeşi Selim Sami ile 3500 gönüllüye komuta ederek Enver Paşa'nın başarı sağlaması ile terfi etmesine neden olmuş, Arap çöllerinde meşhur casus Lawrence'e karşı mücadele etmiş, İttihat ve Terakki Partisi'nin önde gelen 8-10 kişisi arasında yer almıştır.
Birinci Dünya Savaşı'nın kaybedilmekte olduğunu gürünce Enver Paşa'nın da bilgisi dahilinde belirli yerlerde silah ve cephane depolamış olan Eşref Bey, Anadolu’ya geçmeden önce Salihli kasabasındaki kendi çiftliğinde gizlenmiş bulunan 1500 silah ve önemli miktarda Osmanlı altınının Milli Mücadele emrinde kullanılabileceğini söylemiş ve kardeşi Ahmet'e muhatap bir de mektup vermişti. çerkes Ethem'in birliklerine teslim edilen bu silahlar, Yunan Birlikleri'nin durdurulmasında oldukça işe yaramıştır.
Eşref Bey, Teşkilat-ı Mahsusa Komutanı iken Kuşcalı Köyü ile lstanbul arasında PTT kayıtlarında ve haritalarında olmayan bir telgraf hattı çektirmişti. Bu hat Anadolu ile gizli haberleşmede değerlendirilmiştir. Kendisinin Bolu-Adapazarı arasında Kuvay-i Milliye Teşkilat Başkanı olarak atanması Hürriyet ve İtilaf Partisi mensubu eski muhaliflerinin tepkisine neden olmasına rağmen bu bölgede Anadolu'ya geçeceklere gereken yardımı yapmaya çalışmıştır.
Kurtuluş Savaşı'nın bitiminden sonra hizmetlerini yakından bilen Fevzi çakmak Paşa ve Refet Bey'in ısrarla karşı koymalarına rağmen 150'likler listesine konulmuş ve 1938'e kadar Girit'te kalmıştır. Aftan sonra Salihli'ye dönmüş ve 1964'e kadar çiftliğinde sessiz bir hayat sürmüştür.
Bu süre içerisinde yazmış olduğu hatıratının 40.000 sahifeden oluştuğu ve "Tarihe Benden Haberler" ismini uygun gördüğü akrabalarınca anlatıldığı gibi tarihçi yazar Cemal Kutay’da bu hatıratın kendisinde olduğunu ifade etmiştir.
1963'te Amerikan bir diplomat ile yapılan söyleşide, üç yıldır Eşref Sencer Bey'in yanında Ortadoğu halkları ile ilişkiler ve Ortadoğu politikası konusunda staj gördüğünü ve çok şey öğrendiğini ifade ettiği, "Eşref Bey gibi bilgili ve Arap alemini ve dillerini iyi bilen bir uzmandan yararlanmayan yetkililerin hatalı uygulamalarına şaşmıyorum," dediği anlatıla gelmektedir.
__________________________
Kaynak: www.kafpedia.org