Kazım Taymaz
1925 yılında Düzce'de Kirazlı (Tseykohable) adlı Adige göçmen köyünde doğdu. İstanbul'da Endüstri Meslek Lisesi ve İnşaat Tekniker Okulu'nu, Ankara'da Erkek Teknik Yüksek öğretmen Okulu'nu (1952) bitirdi. Tekniker okullarında öğretmen ve Teknik üniversite öğretim görevlisi (1977) olarak görev yaptıktan sonra emekliye ayrıldı (1990). 1964-1980 yıllarında İstanbul'da Seza üçer (Pooh) Hanım ve başka hemşerileriyle birlikte oluşturdukları "Köy çocuklarını Yükseltme Derneği" ve "Köy çocuklarını Eğitme Derneği" bünyesindeki çalışmalarıyla, çoğunluğu Kafkaslı olan birçok gencin öğrenim görmesini sağlamıştır. Abant İzzet Baysal üniversitesi'nin Teknik Eğitim Fakültesi ve Meslek Yüksek Okulu'nda öğretim görevlisi olarak çalıştı. Kurmuş olduğu “Köy çocukları Eğitim Derneği”nin başarılı faaliyetleri sebebiyle 2007 yılında TBMM üstün hizmet ödülüne layık görüldü.
Mesleki çalışmalarına paralel olarak "Düzce postası", "Düzce'nin Sesi" gibi yerel gazetelerde ve İstanbul Kuzey Kafkasyalılar Kültür Derneği'nin organı "Kuzey Kafkasya" dergisinde de çeşitli yazıları yayımlanmıştır. Geçirdiği beyin kanaması sonucu 06/10/2010 tarihinde Düzce'de vefat etti. --------------
2500 çocuğun hayatını değiştiren adam Köy çocuklarının ‘eğitim babası’.
İNCİ DöNDAŞ 1950’LERDE otomobilin gidemediği köylere kah at üstünde kah yürüyerek ulaştı... Parasızlıktan okuyamayan çocuklara parlak bir gelecek sağlamak için yaz tatillerinde onları evinde ağırladı... Karısı öğrencilere yemek pişirdi, kızı ders çalıştırdı. ‘Dağdaki eşkıyayı bile eğittim’ diyen Kazım Taymaz’ın hayatını okurken bir kişinin neleri değiştirebileceğini çok daha iyi anlayacaksınız... Erzurum’da ilkokulu köyünde ilçesinde bitirenler lise eğitimi için Erzurum merkeze geliyordu. Pek çoğu ailesiyle birlikteydi ama ailesi gelemeyen de vardı. ‘çocuklar okuma aşkıyla tüm zorluklara katlanıyordu’ diyen Taymaz, bir gün öyle bir olay yaşadı ki, artık kararını vermişti: ASKER DESTEĞİNİ ESİRGEMEDİ Kazım Taymaz, Erzurum’da hemen öğrenciler için uygun bir yer aramaya koyuldu. Büyük bir ahır buldu. Ahır son beş yıldır kullanılmıyordu. Orayı kiraladı. Askerden yardım istedi. Askerle birlikte içeriyi temizledi, her yeri kireçledi, ahırın zeminine kamıştan hasırları, üstüne de askeriyeden imhaya çıkmış battaniyeleri döşedi. Ahıra pencere, kapı açtı ve elektrik tesisatı kurdu. Dört çocuğu yaptığı bu yeni yere taşıdı. Askeriye çocukların yemeklerini verdi.
VAHİDE Paydur, Afyon’un Dinar ilçesinin Yapağılı köyünde doğdu. Değil kız çocukları, erkeklerin bile okula gidemediği köyde ilkokulu zar zor bitirdi. Bir sınıfta beş ayrı sınıf eğitim yapıyordu. 1966 yılında köye at arabasıyla Kazım Taymaz geldi. Köydeki çocukları teste tabi tuttu. Testi başarıyla geçenlerin arasında Paydur ve iki erkek kardeşi de vardı. O güne kadar ortaokula gitmeyi sadece hayal eden küçük kızın hayalini Taymaz gerçeğe dönüştürecekti. Ama bu daha hayallerine attığı ilk adımdı. İstanbul’da Levent Lisesi’nin ortaokul bölümünü bitiren Paydur, Amiral Bristol Hemşirelik Sağlık Koleji’nin sınavını kazandı. Okulu başarıyla bitirdi ve hemşire oldu. Bursa Devlet Hastanesi’nin ardından Amerikan Hastanesi’nde 28 yıl çalışan Paydur, emekli oldu. Bugün 52 yaşında olan Paydur, ‘Kazım Amca olmasaydı şu an okumayan, köyde yaşayan bir kadındım. Kendi ayaklarımın üzerinde duramadığım için başkalarına muhtaç yaşardım. önce Allah’a sonra Kazım Amca’ya çok şey borçluyum. Bir rüyanın içindeymişiz gibi geldi, hayatımı değiştirdi’ diye konuşuyor.
KAZIM Taymaz, Düzce’nin Kirazlı köyünde 11 yaşında mavi gözlü bu kız çocuğunu görür görmez hemen ailesiyle konuştu. Küçük kızın adı Ayşe Pişkin’di. İlkokulu yeni bitirmişti. Ortaokul köye yürüyerek bir kilometre uzaklıktaydı. Okula kaydolmuştu ama nasıl gideceğini bilmiyordu. çünkü ne araba vardı ne da başka bir araç. Taymaz, kızın ailesiyle konuşup onu İstanbul’a götürmek istediğini söyleyerek Ayşe’nin adeta kurtarıcısı oldu. Ayşe Pişkin de tıpkı Vahide Paydur gibi Levent Lisesi’nin ortaokul bölümünü ve Amiral Bristol Hemşire Sağlık Koleji’ni bitirdi. Tam 30 yıl Amerikan Hastanesi’nde görev yaptı. Emekli olduğunda Hemşirelik Hizmetleri Müdür Yardımcısıydı. Pişkin, bu görevinin yanı sıra merhum işadamı Vehbi Koç’un özel hemşiresiydi. Koç ameliyata da gitse, ödül almaya da, Pişkin’i hep yanında götürüyordu.
|