Uzmanlar, Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün kapatılmasını korkunç bir suç olarak görüyorlar. Bir Enstitü mensubu şöyle konuşuyor: “Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’ndeki en eski sosyal bilimsel araştırma enstitüsü, 1926’da kurulan Kabardey-Balkar Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’dür. Enstitü, KBC hükümeti ile Kabardey-Balkar Rusya Bilimler Akademisi adlı bilim merkezine bağlıdır. Enstitünün finansmanının 3’te 1’i Rusya Bilimler Akademisi’nce, 3’te 2’si de KBC bütçesinden sağlanıyor. Kabul edilen 2012 bütçesinde projesinde enstitü harcamaları yer verilmedi. Bunun bir hata veya tesadüfi bir ihmal olmadığını, aksine planlı bir sabotaj olduğunu düşünüyoruz”.
Resmi yetkililer hiçbir şekilde enstitünün 2012 yılındaki finansmanının yokluğundan bahis açmıyor.
Kabardey-Balkar Sosyal Araştırmalar Enstitüsü, Rusya’nın kilit enstitülerinden biridir. Kabardey-Balkar’ın ve tüm Kuzey Kafkasya’nın yerli halklarının kültür, tarih, arkeoloji, etnik köken, antropoloji, dil ve geçmişi, bugünü ve geleceği pek çok yönüyle burada araştırılır. çağdaş sosyal bilimlerin ilerlemeye sağladığı paha biçilmez katkı, değerli arşiv materyalleri, genç bilim adamlarının gelecek vaat eden potansiyeli, kamuoyunun anlam veremediği sebepler ileri sürülerek ortadan kaldırılabilir. Belki de Nalçik merkezinde bulunan Enstitü binasında birisinin gözü vardır da enstitünün planlı tahliyesi ve ardından tasfiyesi için gerekli çalışmalar yapılıyordur?
Halkın her sınıftan insanının; aydınların, toplumsal örgütlerin, otoritelerin ve sıradan vatandaşların, mevcut problemi derinlemesine incelemesi ve bu olası kararları açık ve objektif bir biçimde değerlendirmesi gerekiyor. Kesin olarak bilinen bir şey var: Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nü bu şekilde kaybedersek, halklarımızın paha biçilmez kültür ve tarih mirasından hem kendimizi, hem de torunlarımızı mahrum bırakmış olacağız.
____________________
Tercüme: Zeynep Kuşba