Deprecated: Assigning the return value of new by reference is deprecated in /home/kafkasevi/public_html/system/database/DB.php on line 83
Kafkasevi.com
Arama

Kafkasya İzlenimleri -7-

Murat özden


31.08.2011, çarşamba.
Bugün bayramın ikinci günü.
Dünkü uzun yolculuğumuzdan kalan yorgunluk hissini atamıyoruz bu sabah nedense. Sarı Gazelle minibüsün, yediğimizin, içtiğimizin ve çok geç yatmış olmamızın etkisiyle “yorgunuz dostlar, yorgunuz” modunda yattığımız yerde mavra yapıyoruz. Hem tembellik etmek için nedenimiz de var. çünkü bu sabah kahvaltıyı biz hazırlamayacağız. üst kattaki komşularımız Hatay Reyhaniye'den anavatana yerleşen Paşa ve Aminet'in davetlisiyiz bu sabah.

Tembellik edip arkadaşlar arası şakalaşmalar yaparken bir taraftan da kulağımız üst kattan gelecek seste.
Anavatana yerleşmiş olmaktan son derece mutlu, güzel bir çift. çocukları İstanbul'da okuyor. Onlar bu topraklarda yeniden hayata tutunabilme mücadelesi veriyorlar ve çok mutlular. Bu pozitif duruş insanı etkiliyor ister istemez.
Hatay mutfağının birbirinden güzel örnekleriyle hazırlanmış mükellef bir kahvaltı bizi bekliyor. Hangisinden başlıyacağını şaşırıyor insan doğrusu. Ama bizi asıl şaşırtan Necdet Hatam'ın da kahvaltıda olması oldu. Bu kahvaltının sürprizi, hâttâ bonusu oldu Necdet Hatam. Hasretle sarılışıp, kucaklaşıyoruz. Uzun sohbetler ve tartışmalar yapıyoruz.
Necdet Hatam Suriye'den anavatana yerleşen Nihat Bidanuk'un ablasının vefat ettiğini ve cenazesinin olduğunu söylüyor. Hemen biz de cenazeye katılmaya karar veriyoruz.

Necdet Hatam'ın arabasıyla cenaze evine gidiyoruz.

***

Cenaze evinin avlusunda bir sürü fötr şapkalı adam görünce şaşırıyoruz. İtalyan filmlerindeki mafya cenazelerini andıran Fellini sahnesi gibi bir durum yani. Buradaki geleneğe göre cenaze evinin kapısı açık olurmuş ve cenaze ailesinin erkekleri fötr şapka giyerek yaslarını belli ederlermiş.
Cenaze apartmanın avlusuna indirildi. Cenazeyi tabuta koyma geleneği yok. Cenaze kefenine sarılı halı bir seccadenin üzerinde metal bir platformdaydı. Cenaze camiye götürülmüyor. Apartmanın avlusunda dualar edildi ve cemaatten Adıgece helallik istendi. Cenaze gömülmeden başsağlığı dilenmiyor.
Cenaze evi avlusunda dualar edildikten sonra Maykop müslüman mezarlığına gidiyoruz. Adığe müslüman mezarlığı 1991 yılında kurulmuş. Son derece temiz ve bakımlı. Sanıyorum hristiyanlardan geçme bir gelenek olmalı, granit mezar taşlarında ölenlerin resimleri mevcut. Cenazeyi Adığece dualarla defnediyoruz.
Büyük Adığe yazarı ve şairi Kuyuko Nalbiy'in mezarına götürüyor bizi Yenemıko Mevlüt Atalay. Büyük şairin mezarı başında da dua ediyor ve resim çektiriyoruz. Mezarlıktan cenaze evine dönüyor, Bidanuko Nihat ve geniş ailesine başsağlığı diliyoruz.

***
öğleden sonra Bağlarbaşı Kafkas Kültür Derneği Adığece Dil öğretmeni Şaguç Yılmaz ölmez (Yılmaz Amca)'le dil kursu için materyal toplamanın peşine düşüyoruz.
Türkiyeden Adıgey'e yerleşen Mehmet Yediç ve Batıray özbek'le görüşeceğiz.
Mehmet Yediç eskiden Uzun'du, 20 yıl önce anavatana yerleşenlerden. Türkiye'deyken de elini taşın altına koymaktan korkmayanlardandı. O yüzden 12 Eylül'den onun da payına birşeyler düşmüştü.

Türkiye'de iken Türkçe öğretmeni imiş. Maykopta dil dersanesi kurmuş. Pırıl pırıl ve iyi işleyen bir müessese. Ruslar, Adıgeler ve tüm milliyetlerden ingilizce öğrenenler, Adığece öğrenen Ruslar, Türkçe öğrenen Ruslar müşterileri. Başka yerlerde de şubeleri varmış. Dersanenin ismi Active.
Ruslar'a Adıgece öğreten bir sistem geliştirmiş Mehmet Yediç. Bu sistemi Yılmaz Hocaya verdi.
Uzun zamandır izlediğim ve çalışmalarını takip ettiğim Gufes Vakfının kurucusu ve Başkanı aynı zamanda Mehmet Yediç. Gufes Vakfı hakkında uzun ve detaylı bilgiler alıyoruz. Vakfın yola çıkış amacı yeni yazarlar yetiştirmek. çünkü Adıge Yazarlar Birliği'nin en genç üyesi 40'ın üzerinde. Bu amaçla heryıl üniversite gençleri arasında Adıgece hikaye yarışması düzenliyor. Bu yarışmaya yüzlerce genç katılıyormuş. Yayınlanmaya değer bulunanları yayınlıyor ve dereceye girenlere ödül dağıtıyor. Yarışmanın jüri üyeleri Adıge Yazarlar Birliği'nin en önemli yazarları.
Ayrıca üniversite gençliğinin Adıgece bir dergi çıkarması teşvik edilmiş. İsmi Nepleğu derginin. Giderleri Gufes Vakfı tarafından karşılanıyor. Tüm yazılar, baskı ve mizanpaj işleri üniversite gençliği tarafından gerçekleştiriliyor.
Türkiye'de iken tanışma imkanı bulamadığım Mehmet Yediç'i, anavatanda tanımak bana mutluluk ve huzur veriyor.
***

Batıray özbek'le çeraş Tembot Enstitüsü'nde buluşmayı kararlaştırmıştık. Ancak devlet kitap deposuna uğradığımız için gecikiyoruz. Dişeps'te buluşmaya karar veriyoruz.
Batıray özbek'i de daha önce yazdığı kitaplardan, dil çalışmalarından ve Circassian Canada'daki yazılarından tanıyordum. Yüzyüze tanışmamız Maykop'ta Dişeps Cafe'de oldu.
Dişeps diasporanın Maykop'taki buluşma noktası. Son derece nezih ve kaliteli bir mekan. İyi ve temiz hizmet sunuyor. Fiyatları da makul. Bu yüzden Rus ve Adıge ailelerin çok rağbet ettikleri bir yer olmuş. Bu mekanın kurucusu çetaw
İbrahim'i çHİ'nin Ankara ve İstanbul mitinglerinde tanımıştım. Ancak o sıcak ortamda sadece el sıkışabilmiştik. çetaw İbrahim mütevazi, kararlı ve elini taşın altına sokmaktan çekinmeyen yapısıyla insanda müthiş bir güven duygusu yaratıyor.
Dişeps'te Batıray özbekle uzun sohbetler ediyoruz. Yaptığı çalışmalar hakkında bilgi alıyoruz. 30 yıl boyunca yabancılara Almanca öğrettiği metodu Adıgece'ye uygulayarak yeni bir sistem geliştirmiş. Bu sistem Adıge Tiyatro sanatçıları tarafından seslendirilmiş. Görsel ve işitsel olarak Adıgece öğretimi için ilk materyal olacak. Bittiği zaman bize ulaştıracak.
***

İstanbul'da sergi açan Tevçuej Kat geliyor geliyor kafaye. Bir müddet sohbet ediyoruz. Bursa'da da sergi açacağını öğreniyoruz.
Yeni yaptığı eserler Türkiye'ye çetaw İbrahim tarafından ulaştırılacak. Topluca Tevçeuj Kat'ın atölyesine gidiyoruz. Yeni yapmış olduğu resimlerle ilgili bilgiler veriyor. Israrla Adıge söylencelerini ve destanlarını resimleştiriyor. Adıge mitolojisi, söylenceleri ve tarihi hakkında müthiş bir birikime sahip. Kendisine uzun, sağlıklı ve başarılı bir sanat yaşamı diliyoruz.
Hava kararırken tekrar Dişeps'e dönüyoruz. Akşam yemeğimizi yiyoruz. Masalar birleşiyor ve 20-30 kişinin katıldığı sohbetler oluşuyor.
Saat 10.00.

Dişeps kapanıyor.
çetaw İbrahim bizi arabasıyla evimize bırakıyor.
Bakalım yarın neler göreceğiz, kimleri tanıyacağız ?
Biz de merak ediyoruz...

(Devam Edecek)








Yorumlar
Henüz yorum eklenmemiş. Yorum eklemek için tıklayın.