Deprecated: Assigning the return value of new by reference is deprecated in /home/kafkasevi/public_html/system/database/DB.php on line 83
Kafkasevi.com
Arama

Gürcistan'da Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
KAFKASEVİ ARAŞTIRMA SERVİSİ
Erken seçimlere nasıl gelindi
5 Ocak 2008’de Gürcistan’da cumhurbaşkanlığı erken seçimleri yapılacaktır. Cumhurbaşkanlığı erken seçimlerine giden yol 7 Kasım Tiflis olaylarında açılmıştır. Bu açıdan 2007 yılının 7 Kasım günü Gürcistan’da bir dönüm noktası sayılabilir.
Gürcistan Cumhurbaşkanı Miheil Saakaşvili’ye karşı birleşen Gürcü muhalefet, 2 Kasım gününden itibaren Gürcistan başkenti Tiflis’te parlamento binası önündeki meydanda mitingler düzenliyor ve parlamento seçimlerinin Nisan ayında yapılmasını talep ediyordu.
7 Kasım’da Gürcü polisi muhalefet eylemine sert bir şekilde müdahale ederek göstericileri göz yaşartıcı gaz ve basınçlı su ile dağıttı. Muhalefet yanlıları ile polis arasında Tiflis sokaklarında çatışmalar yaşandı. Onlarca gösterici ve polis aldığı yaralardan dolayı hastanelere kaldırıldı. Tiflis’teki olaylar tüm dünya tarafından canlı yayında izlendi. Ayını gün, muhalefetin sesi olarak bilinen İmedi televizyonu binasına özel polis timleri girerek İmedi kanalını kapattı ve televizyonun malvarlığına da el konuldu.
Cumhurbaşkanı Miheil Saakaşvili, 7 Kasım’da ulusa sesleniş konuşmasında ülkede olağanüstü hal ilan ettiyse de ikinci gün sürpriz bir açıklamada 5 Ocak 2008’de Cumhurbaşkanlığı erken seçimlerine gidilmesi kararı aldığını duyurdu.
Muhalefetin parlamento seçimleri isteğine böyle karşılık veren Saakaşvili, 5 Ocak’ta cumhurbaşkanı seçimleri ile beraber parlamento seçimlerinin tarihinin de belirlenmesi ve bir de Gürcistan’ın NATO’ye girip girmemesi konusunda bir halk oylaması düzenlemesini önermişti.
Gürcistan Anayasası gereği cumhurbaşkanlığı seçimlerine 40 gün kala görevden istifa eden Saakaşvili, yeniden adaylığını koydu. Parlamento Başkanı Nino Burcanadze 25 Kasım’dan buyana cumhurbaşkanlığı görevini vekaleten yürütmektedir.
Gürcü muhalefetin birleşerek parlamento seçimlerini Nisan’da yapılmasına kararlı tavır koyması, savunma eski bakanı İrakli Okruaşvili’nin Gürcistan’ın siyasi sahnesine sürpriz bir biçimde dönüşüyle irtibatlıdır.
Cumhurbaşkanı Miheil Saakaşvili’nin liderlik yaptığı Ulusal Harekat Partisi milletvekilleri, bir yıl önce, Gürcistan parlamentosundaki anayasal çoğunluğuna dayanarak aldığı karar ile parlamento seçimlerinin Nisan ayında değil, sonbaharda düzenlemesini kararlaştırmıştı.
Muhalefetin birleşmesine ve kitlesel protesto gösterilerine, Savunma eski Bakanı İrakli Okruaşvili’nin Saakaşvili’ye karşı Eylül ayında ortaya attığı iddialar sebep olmuştur.
Eski savunma bakanı İrakli Okruaşvili, Gürcü milyarder Badri Patarkatsişvili’nin sahibi olduğu İmedi televizyonunda yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanı Miheil Saakaşvili’ye ağır suçlamalar yöneltmişti.
Gürcistan’ın eski savunma bakanı İrakli Okruaşvili’nin 25 Eylül’de Gürcistan’ın İmedi televizyonu’nda, Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili tarafından kendisine bazı kişilere karşı suikast düzenleme emri verildiğini açıklamasından hemen sonra “yolsuzluk, para aklama ve savunma bakanlığı döneminde görevi kötüye kullanma” suçlarıyla gözaltına alınmıştı.
Bir zamanlar Sakaşvili'nin en yakın arkadaşı olduğu söylenen eski Savunma Bakanı ve Birleşik Gürcistan Partisi lideri Irakli Okruaşvili 27 Eylül tarihinde “ekonomik yolsuzluk” iddialarıyla 25 yıl hapis talebiyle tutuklandı. Daha sonra mahkemenin verdiği kararla 8 Ekim tarihinde 6 milyon dolarlık rekor bir kefalet karşılığında serbest bırakıldı.
Okruaşvili, Almanya’ya giderek yine İmedi televizyonun canlı yayına çıktı ve bu sefer Saakaşvili’ye karşı yaptığı tüm suçlamaları yeniden doğrulayarak hapiste kendisine baskı uygulandığını iddia etti.
Bu açıklamadan sonra Gürcistan makamlarınca aranan ve bir hafta önce Berlin Savcılığı tarafından göz altına alınan Okruaşvili’nin Gürcistan’a iade edilmesi bekleniyor. öte yandan, Okruaşvili’nin de Almanya’da siyasi iltica talebinde bulunduğu bildirilmektedir.
Okruaşvili’ye açık destek veren Gürcü muhalefet partileri, Okruaşvili’nin liderlik ettiği Birleşik Gürcistan Partisi’ni de içine alan “Milli Konsey” çatısı altına birleşti.
2 Kasım’da Parlamento binası önünde yüz bin taraftarını toplayan Milli Konsey, Parlamento seçimlerinin, anayasal değişikliklere gidilmeden önce belirlenen bir tarih olan Nisan ayında yapılmasını talep etmişti.
5 gün boyunca şehrin merkezini trafiğe kapatan muhalefet mitingi 7 Kasım’da polis müdahalesi ile sona ererek muhalif İmedi televizyonu da yayına kapanmıştı.
Ancak Gürcistan yönetimi belki de hiç beklenmediği bir tepkiye karşı karşıya kalmıştı. O tepki de cumhurbaşkanı Saakaşvili’nin Gürcistan’ın ana müttefiki ve en güvenilir dostu olarak açıkladığı ABD’den gelmişti.
Gürcü milyarder Badri Patarkatsişvili’nin, İmedi televizyonu üzerindeki sahiplik haklarının Tiflis’teki olaylardan bir ay önce ABD merkezli dev medya şirketi News Corporation’a devredildiğinin anlaşılması üzerine ortaya ABD diplomasisi girmişti. Acilen Gürcistan’a gelen ABD Dışişleri Bakan Müsteşar Yardımcısı Matthew Bryza, Gürcistan’daki olağanüstü hal uygulamasının bir an önce sona ermesi ve İmedi televizyonun derhal açılması talebinde bulundu. Batı basınında Saakaşvili’ye karşı yazıları yayınlamaya başladı. Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi, Gürcistan yönetimden, ülkede temel insan hakları ve demokrasi sağlanmasına yönelik çağrılarda bulunarak İmedi TV’nin de bir an önce açılmasını istedi.
İmedi televizyonu sahibi Badri Patarkatsişvili ve muhalefet liderlerinin Rus gizli servisleri ile ilişkileri bulunduğuna dair hükümet propagandası da Batıdan gelen sert tepkilerin gölgesinde kaldı. Batıdan gelen tepkiler üzerine Cumhurbaşkanı Saakaşvili, 16 Kasım’da ülkede olağanüstü hali kaldırdı.
Son gelişme olarak Gürcistan'da vekaleten Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Parlamento Başkanı Nino Burcanadze, 3 Aralık’ta yaptığı açıklamada, kapatılmış olan muhalefet yanlısı İmedi Televizyonunun iki gün içerisinde yeniden yayına açılacağını duyurdu.
Vekil Cumhurbaşkanı Burcanadze, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, ‘Devlet başkanlığı erken seçimlerini göz önüne alarak kitle iletişim araçlarının serbest bir şekilde seçim kampanyasını yansıtmalarının sağlanması için, İmedi televizyonunun yeniden yayına başlamasını uygun görüyorum’ şeklinde konuştu.
Nino Burcanadze, Gürcistan Başsavcılığı’na da çağrıda bulunarak İmedi televizyon binası ve malvarlığına konulan haciz ve yayın hakkı iptal kararının gözden geçirilmesini ve iki gün içerisinde İmedi TV’nin yeniden yayına açılmasına yönelik gerekli yasal prosedürlerin yerine getirilmesini istedi.
Vekil Cumhurbaşkanı Nino Burcanadze, İmedi TV sahibi ABD merkezli News Corporation şirketi ile Gürcistan hükümeti arasında yürütülen teknik ve finans görüşmelerin bu hafta sonuna kadar tamamlanması gerektiğini de dile getirdi.
Gürcü muhalefet, İmedi TV’nin yeniden yayına açılmasını halkın zaferi olarak karşılayarak Saakaşvili rejimine karşı mücadeleye devam edeceğini duyurmuştu. Ancak kendi aralarında bölünen muhalefet, cumhurbaşkanlığı erken seçimlerine Saakaşvili’ye karşı birkaç aday birden çıkartmaya hazırlanıyor.
ADAYLAR
Milli Konsey tarafından adayı olarak milletvekili Levan Gaçeçiladze gösterilirken, diğer adaylar İşçi (Leyborist) Partisi Genel Başkanı Şalva Natelaşvili, Sağçılar-Milli Demokrasi Partisi koalisyonundan milletveiki Davit Gamkrelidze, Gelecek Gürcistan Partisi lideri Giya Maisaşvili, Gürcü milyarder ve İmedi TV’nin eski sahibi Badri Patarkatsişvili ve Ulusal Harekat Partisi lideri eski cumhurbaşkanı Miheil Saakaşvili’dir.
Levan Gaçeçiladze
Milli Konsey’in cumhurbaşkanı adayı Levan Gaçeçiladze 43 yaşında. Tiflis doğumlu bir işadamı ve Gürcistan parlamento milletvekili Levan Gaçeçiladze’nin kardeşi, ‘Utsnobi ‘ takma adıyla bilinen meşhur Gürcü şarkıcı Giya Gaçeçiladze, 2003’de Miheil Saakaşvili’yi iktidara taşıyan Gül Devriminin mimarlarındandı. Gaçeçiladze kardeşler, Miheil Saakaşvili’ye dönemin Cumhurbaşkanı Eduard şevardnadze’ye karşı büyük destek sağlamış ve Saakaşvili’nin iktidara gelmesinde önemli katkılarda bulunmuşlardı.
Levan Gaçeçiladze’nin Saakaşvili’den uzaklaşmasının başlıca nedenlerinden birinin Ekonomik Gelişme Bakanı Kakha Bendukidze ile yaşanan bir televizyon skandalından kaynaklandığını bilinmektedir. 2005’te yayınlanan bir televizyon programında Bendukidze’nin kendisine küfür etmesinin ardından Gaçeçiladze Saakaşvili’den bakanın istifasını istemişti. Cumhurbaşkanından gereken desteği alamayan milletvekili Gaçeçiladze, kendisini muhalefette bulmuştu. Aktif siyasetten bir süredir uzak duran Gaçeçiladze, Kasım’daki muhalif gösterilerde aktif rol oynadı.
Levan Gaçeçiladze’nin seçim kampanyasını Tiflis’ten başlayarak Gürcistan’ın diğer bölgelere yayması, önümüzdeki günlerde daha aktif bir biçimde seçmen karşısına çıkarak kendi siyasi tezleri savunması bekleniyor.
Levan Gaçeçiladze’nin avantajları arasında ilk sırada, kendisini destekleyen ve Milli Konseyi oluşturan siyasi parti liderlerinin kişilikleridir.
Milli Konsey, Gürcistan’ın son 20 yıllık siyasetinde söz sahibi olan ve kamuoyu tarafından çok iyi bilinen siyasetçilerden oluşmaktadır.
Milli Konsey üyeleri arasında Saakaşvili’ye karşı uzlaşmaz yaklaşımlarıyla bilinen liderlerinden birisi de Gaçeçiladze tarafından başbakan adayı olarak gösterilen Salome Zurabişvili’dir.
Salome Zurabişvili’nin, Gaçeçiladze’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanması ve Gürcistan’da mevcut devlet başkanlık sisteminin kaldırılması durumunda başbakan olarak ülkenin gerçek yöneticisi olabileceği yönünde spekülasyonlar yapılmaktadır.
Gürcistan’dan Sovyet rejiminden kaçan bir aile çocuğu olarak Paris’te dünyaya gelen Salome Zurabişvili, Fransa dışişleri bakanlığında çeşitli görevlerde bulunmasının ardından 2003’te Fransa’nın Tiflis Büyükelçisi görevine getirilmiştir. Miheil Saakaşvili tarafından Gürcistan vatandaşlığı verilen Salome Zurabişvili, 2005 yılında Gürcistan Dışişleri Bakanlığına getirildi. Salome Zurabişvili, bir yıllık bakanlığı süresinde Rusya ile Gürcistan’daki askeri üsleri boşaltması öngörülen anlaşmaya imza atmıştı. Parlamento Başkanı Nino Burcanadze ve iktidar partisi liderleri ile görüş farklılığından dolayı iktidar partisinin siyasetini protesto ederek bakanlıktan istifa etmişti.
Milli Konsey’in diğer liderlerinden devlet eski bakanı Giorgi Haindrava ile Batum doğumlu milletvekili kardeşleri Levan ve Davit Berdzenişvili ve Cumhuriyet Partisi liderlerinden Tinatin Hidaşeli ile kocası Davit Usupaşvili, Gürcistan’daki Rusya modeli devlet başkanlık sisteminin değiştirilerek ülkenin parlamenter demokrasi rejimi ile yönetilmesi gerektiğini savunmaktadır.
Milli Konsey’in cumhurbaşkanı adayı Levan Gaçeçiladze de kendi seçim kampanyası konuşmasında seçilince Gürcistan’ın son devlet başkanı olacağını belirtmiştir.
Gaçeçiladze, kendi seçim programının ana hatlarını söyle özetlemişti:
  • Gürcistan Anayasasına gereken değişiklikler getirilerek devlet başkanlığı sistemi kaldırılacak. Gürcistan, parlamento tarafından yönetilen bir ‘Parlamenter’ rejime geçecek. Parlamento tarafından atanan Başbakan siyasi iktidarın başını çekecektir.
  • Dış siyasette Gürcistan’ın temel amaçları NATO ve Avrupa Birliği üyeliğidir.
  • Rusya Federasyonu ile ilişkilerin normalleşmesine gidilmesi gerekmektedir.
  • Kafkasya bölgesinde Gürcistan’a komşu ve dost ülkelerle işbirliği derinleşmesi sağlanacaktır
  • Gürcistan Bağımsız Devletler Topluluğu’nu terk etmelidir.
  • Abhazya ve Güney Osetya anlaşmazlıkları barış görüşmeleri ve ekonomi entegrasyonu ile çözülmelidir.
  • Serbest piyasa ekonomisinin normal işleyişinin sağlanması, işadamları ve yatırımcılara teşvikler uygulaması, ülke ekonomisinin ve yerel üreticilerin kalkınması, sağlık ve sosyal koruma alanlarına eğilinmesi, ülke nüfusunun artırılması ve ülkede açlık sorununun çözülmesine yönelik devlet destekli sosyal yardımlaşma programlarının yürürlüğe konulması sağlanmalıdır.
Gaçeçiladze’nin siyasi programın ana konusu olan ‘Parlamenter Cumhuriyet‘ ilkesinin Gürcü toplumunda iyi anlaşılmadığı görülmektedir. Gürcistan’ın bağımsızlığını kazanmasının ilk gününden itibaren devlet başkanlık sistemi ile yönetilen bir ülkede başbakanlar genel olarak, ekonomik sorunlarla uğraşan bir bakanlar kurulu başkanı ve ikinci adam olarak algılanmaktadır. Bu açıdan da ‘Parlamenter Cumhuriyet’ sistemin ayrıntılarına girmeyen Gürcü toplumunun bir kısmının Gaçeçiladze’ye duyduğu sempatisinden ziyade Milli Konsey’in Saakaşvili’ye karşı takındığı uzlaşmaz tavırdan hoşlandığı ve Milli Konsey adayına bu yüzden yöneldiği görülmektedir. 
Şalva Natelaşvili
7 Kasım olaylarında göstericilerin başını çeken ancak bugünlerde Milli Konsey’den ayırarak cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığı koyduğunu açıklayan İşçi (Leyborist) Partisi lideri Şalva Natelaşvili’nin renkli kişiliği ve toplumun belirli bir kısmınca destekleniyor olmasına bakarak Saakaşvili muhalifi oyların dağılmasında en önemli etken olacağını söyleyebiliriz.
Moskova Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisinden doktorluk unvanına sahip olan  Şalva Natelaşvili, 1995 yılında kurduğu İşçi (Leyborist) Partisi ile Gürcistan siyasi sahnesinde kendine özgü bir yer tutmuştu. 1992-1999 yıllarında milletvekilliği yapan Şalva Natelaşvili, 2001 yılında Tiflis Belediye Başkanlığına Miheil Saakaşvili’nin seçilmesine destek vermişti. Saakaşvili’nin Belediye Başkanlığı görevinde popülaritesinin artması üzerine Saakaşvili’ye karşı sert eleştiriler yapan Natelaşvili, Gül Devrimi’ne de karşı çıkmıştı.
Şalva Natelaşvili’nin sabit bir seçmen kitlesi olduğunu bilinmektedir. Son yıllardaki Parlamento seçimleri sırasında seçmenler yüzde sekiz oranında Natelaşvili’yi tercih etmekteydi. Bir yandan sol ideolojisi, öbür yandan Gürcü milliyetçi duygularını okşayan çağrışımlarıyla bilinen Natelaşvili, dar gelirli esnaf, öğretmen, işsizler arasından oy alma potansiyeline sahiptir.
Natelaşivili’nin dezavantajlarından en önemli faktör ise, Rusya ile yakın işbirliğine girebilmesidir. Bu yüzden Gürcü toplumunda İşçi Partisi’ne karşı duyulan güvensizlik söz konusudur. Rusya’yı bir numaralı düşman olarak algılayan Gürcistan’da, İşçi Partisi’nin Rusya ile işbirliğine olumlu tavır sergilemiş olması Natelaşvili’nin popülaritesine darbe indirebilir. 
David Gamkrelidze
Gürcistan parlamentosu milletvekili ve Sağcılar Partisi-Milli Demokrat Partisi Koalisyonu tarafından cumhurbaşkanlığa aday gösterilen David Gamkrelidze de İşçi Partisi lideri Şalba Natelaşvili gibi sabit bir yüzde 8 seçmen oranına sahip bir parti lideridir. Gürcistan Parlamentosu’nda ‘Sağcılar’ muhalefet grubu başkanlığı yapan David Gamkrelidze, seçim kampanyasını Gürcistan’da Anayasal Monarşi siyasi sistemi kurma önerisi ile yürütmektedir. David Gamkrelidze’nin seçim programının ana konusu, Gürcistan’da Bagrationi kraliyet hanedanının yeniden tesis edilmesi ile ilgili bir referandumun düzenlemesidir. David Gamkrelidze, Gürcistan’da ‘Parlamenter Cumhuriyet’ siyasi rejimin bir şekli olan ‘Anayasal Monarşi’ iddiasını savunmaktadır. Gamkrelidze, Gürcistan’ın tarihi bir özelliği olduğunu ve ülkenin bir kral tarafından yönetilmesinin Gürcü halkının maneviyatına daha uygun olacağını ileri sürmektedir.
Gamkrelidze’nin siyasi görüşlerinin Gürcü toplumunda önemli bir kitlesel desteği bulacağını beklenmemektedir. Anayasal Monarşi düzeninin Gürcistan’da yeniden kurulması ihtiyacı da toplumda hissedilmemektedir. 
Giya Maisaşvili
Gelecek Gürcistan Partisi lideri Giya Maisaşvili, ABD’de eğitim görmüş bir ekonomist. 2004 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Miheil Saakaşvili’nin seçim programının ekonomi konularını işleyen Maisaşvili, geçen yıl kendi partisini kurmuş, Saakaşvili’ye karşı ılımlı bir muhalefet çizgisinde bulunmaktadır. Gürcü toplumunda herhangi önemli bir desteğe sahip olmayan Maisaşvili’nin kayda değer bir oranda oy alması mümkün görülmemektedir.
Maisaşvili’nin, son açıklamasında, Gürcü milyarder Badri Patarkatsişvili’ye karşı sert eleştirilerde bulunarak ‘seçimler ikinci tura kalırsa Saakaşvili lehine oy kullanacağım’ açıklaması dikkat çekmiştir. 
Miheil Saakaşvili’nin de Siğnaği kentinde seçmenlere hitaben yaptığı konuşmada bir numaralı rakip olarak ima ettiği Gürcü milyarder Badri Patarkatsişvili, Saakaşvili’nin karşı en güçlü olarak görülmektedir.
Badri Patarkatsişvili
Badri Patarkatsişvili, Tiflis doğumlu Yahudi kökenli bir Gürcü milyarderdir. 1990 yıllarının başında Gürcistan’dan Rusya’ya geçen ve Yahudi kökenli Rus milyarder Boris Berezovski ile yakın ilişkiler kuran Patarkatsişvili, servetini Rusya’da edinmiştir. Rusya’da Putin’in iktidara gelmesiyle beraber, yolsuzluk ve kara para aklamakla suçlanan ve 2001’de Rusya’dan kaçmak mecburiyetinde kalan Patarkatsişvili, dönemin Gürcistan Cumhurbaşkanı Eduard Şevardnadze’nin izni ile yeniden Tiflis’e yerleşmiştir.
Şevardnadze’ye karşı Saakaşvili’nin liderlik yaptığı Gül Devrimi’ni destekleyen Badri Patarkatsişvili, Gürcistan’da Dinamo Tiflis futbol takımı, Ureki kurort tesislerini satın alarak bir de İmedi televizyonu açmıştı. Patarkatsişvili Milli Olimpiyat Komitesi Başkanlığı’na da seçilmişti.
2006 yılından itibaren İmedi TV’nin Saakaşvili’ye karşı sesi yükselen muhalefete açıkça hizmet ettiği görülmektedir. Görevden alınan eski savunma bakanı İrakli Okruaşvili ile temasa geçen Patarkatsişvili, İmedi TV’yi de Okruaşvili ve muhalefetin sesi haline getirmişti. 2007 yılının 2 Kasım’ında Tiflis’teki muhalefet mitinginde Saakaşvili’ye karşı yaptığı bir konuşmadan sonra Gürcistan’ı terk eden Patarkatsişvili’nin İsrail’de olduğunu anlaşılmaktadır. Badri Patarkatsişvili, İsrail’den yaptığı bir açıklamada, tüm servetini Miheil Saakaşvili’nin görevden uzaklaştırılması için harcayabileceği ve cumhurbaşkanlığına da aday olacağını belirtmiştir. Patarkatsişvili seçim programını henüz açıklamamıştır.
Badri Patarkatsişvili’nin sahibi olduğu İmedi Tv’yi, ABD merkezli News Corp.’a devrettiğini ifade etmesine rağmen, İmedi TV’nin hala Patarkatsişvili’nin etkisi altına olduğu ve önümüzdeki günlerde açılmasından sonra Saakaşvili’ye karşı yayınlar yapması beklenmektedir.
Badri Patarkatsişvili’nin İmedi TV’nin açılmasından sonra Gürcistan’a dönerek kendi seçim stratejisi hakkında net bir açıklama yapması beklenmektedir.
Miheil Saakaşvili, Badri Patarkatsişvili’yi Gürcü devleti zayıflatma ve kendi çıkarları uğruna ülkeyi siyasi kargaşa ve kaosa sürükleme planları üretmekten sorumlu tutmuştu. Saakaşvili, Badri Patarkatsişvili’nin arkasında Rusya’nın Gürcistan’ı bölme ve dize getirme planları bulunduğuna dikkat çekerek Rusya’da edindiği kirli servetle Gürcistan’ı satın alamayacağını söylemişti. 
Miheil Saakaşvili
Gürcistan’da 5 ocak 2008’de düzenlenecek olan cumhurbaşkanlığı erken seçimlerinin en güçlü adayı olarak Miheil Saakaşvili gösterilmektedir.
Miheil Saakaşvili, liderlik yaptığı Ulusal Harekat Partisi Kurultayı'nda, 5 Ocak 2008'de erken cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacağını açıkladı.   
Saakaşvili, Abhazya göçmeni olan ve gözleri görmeyen Gürcü şarkıcı Diana Gurtskaia'yı yanına alarak, "Buradan Diana ve Gürcü halkına söz veriyorum. İkinci devlet başkanlığımda Gürcistan'dan kopartılan Abhazya'yı geri alacağım, ülkemin de NATO ve Avrupa Birliği’ne girmesini sağlayacağım" diye konuştu. Gürcistan'dan 1990'nın başlarında Rusya'nın askeri desteği ile kopmuş olan Abhazya ve Güney Osetya bölgelerinin yeniden Gürcistan topraklarına katılma sürecinin 5 Ocak 2008'de başlayacağının altını çizen Saakaşvili, "Devlet başkanlığı erken seçimlerinde halkım doğru bir karar vererek; özgürlük, demokrasi ve toprak bütünlüğü ilkelerini savunanların lehine oy kullanacak, Gürcistan'ı bölmeye ve anarşiye davet edenlere karşı çıkacaktır" dedi.
Miheil Saakaşvili, 25 Kasım’da cumhurbaşkanlığı görevinden Anayasa gereği istifa ederek seçim kampanyasına geçmişti.
Saakaşvili’nin açıkladığı seçim programının ana konuları şunlardır:
  • önümüzdeki bir yıl içerisinde Gürcistan’ın toprak bütünlüğü yeniden sağlanacaktır. 1990’lı yılların başlarında Abhazya ve Güney Osetya’dan göç eden on binlerce Gürcü mülteci evlerine geri dönecektir.
  • Gürcistan’da devlet konutlarında yaşayan Abhazya’lı ve Güney Osetya’lı Gürcü göçmenlere yaşadıkları binalar devlet tarafından karşılıksız verilecektir.
  • Asgari emekli maaşları 25 dolardan 100 dolara çıkartılacaktır.
  • İşsizliği giderilmesi için Devlet-İşveren Programı yürürlüğe sokularak işsizlik oranının düşmesi sağlanacaktır.
  • Dar gelirlilere sosyal koruma önlemleri alınacak, bedava sağlık hizmeti verilecektir.
  • Tarım sektörü ve yerel üreticiler teşvik edilecektir.
  • Gürcistan’a yabancı yatırımcı gelmesi için gereken yasal düzenlemelerin yapılmasına devam edilecektir.
  • Gürcistan’dan giden nüfusun yeniden ülkeye döndürülmesi ve iş imkanları sağlanması açısından gereken önemleri alınacaktır.
  • Eğitim alanında başarılı öğrencilere yüksek ödenekler ve teşvikler verilecektir, yurtdışında eğitim almaya gönderilecektir.
  • Avrupa Birliği ve NATO standartlarının yakalamasına yönelik yapısal reformlar sürdürülecektir.
Miheil Saakaşvili, 7 Kasım tarihli olayların kendisi için zor bir imtihan olduğunu sürekli dile getirmektedir. Saakaşvili, Gürcü halkının bir evladı olarak halkın kendisine 2003’te verilen güvenin yenilenmesi gerekliliğini ileri sürmektedir.
Saakaşvili’nin seçim kampanyasında öne çıkan en önemli söylem, muhalefetin ülkeyi siyasi istikrarsızlık ve belirsizliğe sürükleyeceğidir. Saakaşvili seçmene hitaben, muhalefet liderlerinin, Gürcü halkından kopuk, halkın temel ihtiyaçlarını anlamayan ve karşılamayan  insanlar olduklarını ifade etmektedir. 
Saakaşvili, Gürcistan devletinin temel taşları oturtan bir lider olarak empoze edilmektedir. Gürcistan’da güçlü bir devlet başkanı olması gerektiğini, parlamenter cumhuriyet sistemine geçişi halinde Gürcistan’ın içinden çıkılmaz bir kargaşaya bitmeyen bir siyasi krize gireceğini ileri sürmektedir.
Saakaşvili, en önemli hatalarından birisinin ülkede yapılan siyasi ve ekonomi reformların halka anlatılmasında zayıf kaldığını itiraf etmektedir. Bir konuşmasında, hiç bir şekilde halktan kopmaması , halkın içine girmesi gerektiğini dile getirmiştir. Cumhurbaşkanı adayı Saakaşvili’nin yoğun seçim kampanyası sürmektedir. ülkeyi ilçe ilçe dolaşarak her seçmene karşı karşıya geleceğini ifade eden Saakaşvili, halkın güveni yeniden kazanmasına emindir. 
öte yandan, son kamuoyu yoklamalarında Saakaşvili’ye olan güvenin önemli ölçüde azaldığı da göz önünde bulundurulmalıdır. Son kamuoyu yoklamalarına göre, bugün cumhurbaşkanlığı seçimleri olsa Saakaşvili’ye oyların yüzde elli dörtü gidecektir. 2004’de oyların yüzde doksan beşini alan bir lider için bu sevindirici bir gelişme olmayabilir, ancak muhalefet kampında olan dağınıklık Saakaşvili’nin lehine işlemektedir. Milli Konsey aday Levan Gaçeçiladze’nin Gürcistan nüfusunun üçte birini barındıran başkent Tiflis’te, Batum ve Gürcistan’ın merkezi ilçelerinde çoğunluğu alabileceği bekleniyor. Miheil Saakaşvili’nin ise özellikle Gürcistan’ın batısı ve güneyindeki oyların çoğunluğunu kazanmasına kesin gözü ile bakılıyor. 
SEçİM SİSTEMİ
Gürcistan cumhurbaşkanlığı seçimleri kanununa göre, sandığa gelen seçmen sayısının yüzde ellisinden fazla oy alan aday seçimleri kazanacaktır. Seçimlerin birinci turunda adaylardan hiç birisi sandığa gelen seçmen oylarının yüzde ellisini alamazsa, en yüksek sonuçları alan iki aday ikinci turda yarışacak.
Gürcistan Merkezi Seçim Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, seçimlerin adil ve demokratik bir ortamda yapılması için gereken tüm önlemlerin alınmakta olduğu, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde uluslararası gözlemcilerden büyük bir grubun geleceği ve seçimlerin şeffaf bir biçimde yapılacağı kaydedilmektedir.
SAAKAŞVİLİ KAZANIRSA?
Miheil Saakaşvili’nin seçimlerin birinci turunda oyların yüzde elli beş kadarını alması beklenmektedir. öte yandan, Saakaşvili’nin birinci turda seçimleri kazanmaması durumunda, ikinci turda muhalefet adayının şansının daha yüksek olacağı beklenmektedir.
Saakaşvili’nin birinci turda kazanması durumunda muhalefetin tepkisi de merakla bekleniyor. Muhalefetin yenilgiyi kabul etmeyerek, seçim sonuçlarını tanımaması da söz konusu olabilir. Muhalefet liderleri şimdiden cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasının adaylarından birisi olan Miheil Saakaşvili’ye haksız imtiyazlar ve televizyonlarda daha fazla zaman ayrılması havasında geçtiğini ileri sürerek, Miheil Saakaşvili’nin devlet bütçesinden aldığı paralarla seçim kampanyası yürüttüğünü, polisin de muhalefet üyelerine baskı uyguladığını belirtiyorlar. 
MUHALEFET KAZANIRSA?
Gürcistan’da mevcut siyasi konjonktürün analizi neticesinde yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ülkenin toprak bütünlüğünün korunması  açısından önemli sonuçlar doğurabileceği beklenmektedir.
Gürcü muhalefetin seçimleri kazanması durumunda Rusya ile ilişkilerin rayına oturması, vize rejiminin ve ulaştırma ambargosunun kaldırılması gündeme gelebilir. Bu da Rusya’nın, Gürcistan’a karşı oynanan siyasi ve ekonomik kozların kullanılmasından vazgeçmesi anlamına gelmemektedir.  Rusya, bir taraftan Gürcistan ile sınırı açarak ekonomi ilişkilerin yeniden kurulmasına yeşil ışık yakacak, öbür taraftan ise Gürcistan’ın ayrılıkçı Abhazya ve Güney Osetya bölgelerini kontrol altında tutmağa ve bağımsızlık ilanlarını desteklemeğe devam edecektir. Bu anlamda Rusya ile ilişkilerin normalleşmesi sürecine gidilmesi, Gürcistan’ın ayrılıkçı bölgeler sorununu çözmeyecektir.
Gürcü muhalefet, Gürcistan’ın NATO ve AB ile entegrasyonu sürecini desteklediğini açıklayarak Rusya’nın başını çektiği Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan çıkması gerektiğini da savunmaktadır. Bu açıdan muhalefetin Rusya yanlısı siyaset izlemesi beklenmemektedir. Ancak Rusya’nın Gürcistan’daki siyasi istikrarsızlığı körükleyerek iç anlaşmazlıklardan istifade edip Abhazya ve Güney Osetya’da siyasi ve ekonomik kontrolü arttırması, bölgede görev yapan BDT Barış Gücü Birlikleri kisvesi altında özel eğitimli Rus askerlerini konuşlandırması kaçınılmaz görünmektedir. 
Abhazya ve Güney Osetya’da nüfusun tamamının Rus pasaportları taşıdıkları, Rusya Parlamento ve Başkanlık seçimlerinde oy kullandıkları bilinmektedir. Rusya, Kosova’nın bağımsızlığı konusunu örnek göstererek Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlık ilanlarına destek verecektir.
Miheil Saakaşvili, kendi seçim kampanyasında, Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsız devletler olarak tanınma tehlikesine işaret ederek, parlamenter cumhuriyetin iç siyaseti belirsizliğe sürükleyeceği, Gürcistan’ın Rusya’dan gelen tehlikeye gereken cevabı veremeyeceğini savunmaktadır. Saakaşvili, ikinci cumhurbaşkanlığı döneminde Abhazya ve Güney Osetya sorunlarını çözeceğini, Gürcü göçmenlerin evlerine dönüşleri sağlayacağını seçim programının ana konusu yapmıştı. 
Seçim programının bu özelliği ise Gürcü seçmen için belirleyici olup Saakaşvili’ye yeniden cumhurbaşkanlık makamını sağlayabilir. 
SONUç
öte yandan, ülkede işsizlik,  ekonomik sıkıntılar ve 7 Kasım olaylarının yankıları Saakaşvili’ye karşı muhalefete kayda değer propaganda malzemesi vermektedir. 
Gürcistan’da 5 Ocak 2008’de yapılacak olan erken cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaderi, önümüzdeki hareketli günlerde cumhurbaşkanı adaylarının seçmenleri etkileme yeteneklerine önemli ölçüde bağlıdır.

K.E.

Yorumlar
Henüz yorum eklenmemiş. Yorum eklemek için tıklayın.