Arama

Kremlin’in Bölgeleri Birleştirme Planı Kuzey Kafkasya Halklarını Tehdit Ediyor (*)
 
Paul Goble
 
Moskova’nın, Kuzey Kafkasya’daki bölgeleri komşu Rus bölgelerle ve yahut birbirleriyle birleştirmeye dair planı, bölgedeki yerli halkların varlığını tehdit ederken, bazı yerli unsurları da bağımsızlık düşüncesine itiyor.
Bu hafta ingushetiya.ru adlı portalda ateşli bir itiraz yazısı yayınlandı. İtirazda, İnguşetyalı bir aktivist olan Magomet Barakhoyev, Rus hükümetinin Kuzey Kafkasya’daki bölgeleri birleştirme planının, gerçekte Rus olmayan toplulukların Ruslaştırılması planının bir parçası olduğunu ileri sürdü. (www.ingushetiya.ru/news/14036.html).
“Gerçekten de, Ruslaştırma tehdidinin, ‘halen egemen ve bağımsız olduğu halde’ Ukrayna ve Gürcistan’ı NATO'ya katılmaya zorladığı çok açık” diyen Barakhoyev, Gürcistan ve Ukrayna’nın milli dil ve kültürüne sahip çıkma fırsatını nasıl değerlendirdiklerine bakarak Kuzey Kafkasyalıların kendine ders çıkartması gerektiğinin altını çiziyor.
İnguş yazar tezine, Moskova'nın “Versiya” gazetesinin son baskısında yer alan Ruslan Gorevoy’in bir makalesini dayanak yapmış.
Makale genel olarak Rusya Federasyonu’ndaki birleşmelere; özel olarak da Adigey ile Krasnodar Kray'ın ve çeçenya ile İnguşetya'nın birleştirilmesine odaklanarak, Kuzey Kafkasya'daki bölgelerin “füzyonunu” ele alıyor.
 
Barakhoyev yazısında, Goreyov’in, “Açıkça görünmektedir ki, bölgeden ve Moskova’dan pek çok kişinin karşı çıktığı bu tür girişimler, çok büyük bir projeye doğru atılmış ilk adımlardır. Rusya eninde sonunda sadece altı veya yedi süper bölgeye sahip olacak ve bunlardan biri de Rostov - na -Donu üzerinde kurulan Kazak Krayı olacaktır” dediğini belirtiyor.
 
Goreyov'a göre, Moskova’nın, Adigey'i Krasnodar Kray içine kağıda sarar gibi sarması bu stratejinin test aşamasıdır. “Bu gerçekleştikten sonra” diyerek devam eden Goreyov şunları söylüyor: “Moskova, Kuzey Kafkasya'nın Rus olmayan bölgelerini - Dimitri Kozak'ın deyimiyle- hizaya getirecek bir Kazak bölgesi oluşturacak.“
Barakhoyev bu durumun, Kuzey Kafkasya'da Kazakların tarihi hakkında en ufak bir bilgiye sahip olan herkesi korkutmaya yetmesi gerektiğini söylüyor. Rusya Kuzey Kafkasya’yı fethederken, Kazaklar “çete”, “Haydut hısımlar” veya güncel bir dille “kanunsuz silahlı oluşumlar”dı. Sovyet sonrası dönemde Moskova ve yerel Rus otoriteleri tarafından gün geçtikçe daha da güçlendirilen Kazaklar, zaman zaman Rus olmayan gruplara karşı düşman davranışlarda bulundular. Eğer Kazaklar, Rus olmayan halklardan resmen sorumlu olsalardı, bugün, Kuzey Kafkasyalıların yaşadığından daha büyük bir trajedi yaşanıyor olurdu.
Gayrı Rus Cumhuriyetlerin veya bunların multi-etnik kombinasyonlarının tasfiyesi ile milli diller devlet dili olma statüsünü kaybedecek ve kimliklerini yitireceklerdir.
Barakhoyev ne dediğini biliyor. çünkü, önce çeçen ve İnguş Cumhuriyetlerinin birleştirilmesi, ardından da ayrılması süreçlerini baştan sona yaşadı.
 “İnsanların geniş topluma entegre olması için çeşitli araçlar sağlanmalıdır” diyen sözde rasyonel argümanlarla yerel dillerin yerine nasıl Rusça’nın ikame edildiği zamanları hatırlıyor. “Bahsedilen tehditler dahilinde” diyen Barakhoyev şöyle devam ediyor: “Gürcistan – ki bir bölgesi Rusya tarafından Abhaz ve Osetleri koruma bahanesi ile işgal edilmiştir- ve -“Rus bölücülerin” olduğu- Ukrayna, NATO’ya üye olmak için çalışmaktadır ve bu kimseye şaşırtıcı gelmemelidir. Stalin’in Baltık devletlerine yaptığını, Rusya’nın onlara yapmayacağının garantisi nedir?”
Bu tarz düşüncelerin bugün Kuzey Kafkasya'da ne kadar yaygın olduğunu bilmek imkansız fakat Barakhoyev'in en çok okunan İnguş web sitesinde yayınlanan makalesinin tartışmaya kıvılcım olacağı kesindir ve muhtemelen bölgelerin birleştirilmesine dair herhangi bir girişime karşı oluşan fikri kristalize edecektir.
Ve bu gerçekleştiği takdirde Moskova, Adigey'e karşı yapacağı girişimlerin bu yıl geçen yıldan daha da zor olduğunu fark edecektir.
Hatırlanacağı üzere, bir önceki yıl yerel muhalefet ile diaspora çerkeslerinin kızgınlığının birleşimi Rus hükümetini bölge birleştirme planlarında geri adım atmaya zorlamıştı.
Viyana, 25 Nisan 2008
_______________________________________
(*)Yazının aslı: http://windowoneurasia.blogspot.com/2008_04_25_archive.html



Yorumlar
Henüz yorum eklenmemiş. Yorum eklemek için tıklayın.