RUS AJAN OTEL BORCUNU öDEMEYİ UNUTUNCA YAKALANDI
2008 Eylülü'nün ilk haftası. Bir Rus, Roman K. adına düzenlenmiş bir pasaportla Atatürk Havalimanı'ndan Türkiye'ye giriş yaptı ve Talimhane'de lüks bir otele yerleşti.
Eylülün üçüncü haftasında hesabını kapatmadan * otelden ayrıldı. Durum diğer otellere bildirildi. Olay bir süre sonra unutuldu. Ta ki, Roman K. Aralık başında Taksim'de başka bir otele yerleşip üç gün ortadan kaybolana kadar... Bu durum otel çalışanlarını tedirgin etti. Küçük çaplı bir araştırma yaptılar. Roman K'nın iki ay önce kaldığı otele borcunu ödemeden ayrıldığını öğrediler ve yedek anahtarla odasına girdiler. Odada, üç dizüstü bilgisayar, gece görüşlü dürbün, profesyonel fotoğraf makinesi, objektifler, taşınabilir hard disk, üç cep telefonu, 25 CD, bir küçük ajanda, bir gizli kamera ve Cihangir; Pürtelaş Hasan Efendi Sokak'ta ikamet eden çeçen uyruklu bir vatandaşın adına kesilmiş kredi kartı ekstreleri vardı.
Polisi aradılar. Durumdan şüphelenen polis, Roman K. otele dönerse haber verilmesini istedi. çok geçmeden otele dönen Roman K. eski borcunun sorun yarattığını öğrenince Eylül ayında yerleştiği otele gidip borcunu kapadı ve geri dönüp otelden ayrılmak istediğini söyleyerek çıkışının yapılmasını istedi. Ama polis aranmıştı. Roman K'yı Terörle Mücadele Şubesinde sorguladılar. önce kimliğinin sahte olduğu ortaya çıktı. Sonra CD'lerde Yalova'daki çeçen kampıyla ilgili bilgilerin yer aldığı anlaşıldı. Emniyet durumu "casusluk faaliyeti" olarak tanımladı, dosyayı MİT'e havale etti. MİT'ten gelen ekip esrarengiz Rus'u sorguladı. Tesadüf eseri yakalanan adamın, KGB dağıldıktan sonra kurulan Rus Dış İstihbarat örgütü SVR'ye bağlı bir ajan olduğu ortaya çıktı. Görevi ise Türkiye'de teşkilatlanan çeçenler hakkında bilgi toplamaktı. Deşifre olan ajan vize ihlali gerekçesiyle ülkesine geri gönderildi.
çEçEN KOMUTANLARA SUİKAST GİRİŞİMİ!
çEçEN komutan Sultan K, ümraniye Atakent Mahallesi'nde, Halil Rahman Camii'nin alt katındaki misafirhanede kalıyordu. Haziran ortalarında bir akşam, arkadaşları 49 yaşındaki komutanı görmeye geldi. Geç saatlere kadar sohbet eden komutan, vakit iyice ilerleyince odasına çekildi. Hava çok sıcak olduğu için uyumadan pencereyi açtı. Kısa bir süre sonra da uykuya daldı. Saatler sabaha karşı 02.00'yi gösterirken Açık pencereden bir el uzandı ve tuttuğu silahın tetiğine rastgele asıldı. Komutan başından ve karnından ağır yara aldı ve yakındaki bir hastaneye kaldırıldı.
İstanbul polisi ise büyük bir gizlilik içinde geniş çaplı bir operasyon başlattı. Suikast girişimi hiç kimseye duyurulmadı. çeçen komutan Sultan K. kaldırıldığı hastanede bir ay tedavi gördükten sonra taburcu edildi. Ağır yaralanan Sultan K., çeçen ordusunda birlik komutanıydı ve sekiz yıldır Türkiye'de yaşıyordu. üstelik de suikaste uğrayan diğer çeçen komutanlar onun kadar şanslı değillerdi. örneğin Gazi Edilsultanov, Başakşehir Göçmen Konutları civarında silahlı saldırıya uğramış, başına isabet eden iki kurşun yüzünden hayatını kaybetmişti. ümraniye'de yaşayan İslam Canibekof, otomobilinden inerken açılan ateş sonucu olay yerinde can vermişti. İşin ilginç yanı ise tam da bu noktada ortaya çıktı. Azerbaycan ve Gürcistan'a sığınan çeçen komutanlar, Rusya'nın baskısı yüzünden Türkiye'ye gönderilmek zorunda kalmıştı. Ve hayatlarına son veren silahlar Rus yapımıydı. (Haber Türk Gazetesi, Pazar ilavesi, 01.03.2009)
