Deprecated: Assigning the return value of new by reference is deprecated in /home/kafkasevi/public_html/system/database/DB.php on line 83
Kafkasevi.com
Arama

Kafkasya’da kısır döngü
Geçtiğimiz günlerde Dağıstan’da bir okul müdürünün öldürülmesi mahalli çapta dini aidiyetler konusunda tansiyonun yükselmesine sebep oldu.
Dağıstan’ın Sovetskoye kasabasında okul müdürü Sidikıllakh Akhmedov’un öldürülmesi haftasonu boyunca Dağıstanlı yerel liderlerin hedef alındığı şiddet olaylarına dikkatin çekilmesini beraberinde getirdi. Gerek dini gerekse seküler liderleri etkileyen saldırının radikal İslami gruplar tarafından gerçekleştirilmiş olduğuna inanılıyor. Ancak, söylentiye göre Mayıs ortasındaki olayların ve kitlesel kavgaların müsebbibi olarak görülen 100 civarındaki radikal Sovetskoye Müslümanı’ndan ziyade, bazı uzmanlar olayları net bir şekilde kanun uygulayıcıların beceriksizliğinin bölgedeki yansıması olarak değerlendiriyor.

Yerel yetkililerin raporuna göre Akhmedov Cuma günü gece geç saatlerde iki saldırganın açtığı ateş sonucu aldığı yaralar neticesinde evinde hayatını kaybetmişti. ölümü, devlet yanlısı ve bölgede fundamentalist hareketlere karşı çıkan iki imamın ölümüyle aynı ay gerçekleşmişti. Uzmanlar şimdi Dağıstan’da artan şiddet olayları hakkında yorumlar yapıyor: “Her hangi bir dinin odağı olmadan (Akhmedov’un yaptığı gibi) sabırla özenerek bir eğitim süreci yürütmek bir şey, bir insanı öldürmek başka bir şey,” diyor Rusya Bilim Akademisi Kafkasya Medeniyet ve Din Araştırmaları Merkezi uzmanlarından Enver Kisriev. “Bu noktada sınırı aşıyoruz. Bu nedenle şiddet eğimli gerginlikler tırmanacak,” diye uyarıyor.

Akhmedov cinayeti 5000 nüfusluk Sovetskoye kasabasının demografik, özellikle dini, çeşitliliğinin bir ürünü. Kisriev’in ağzından söylemek gerekirse, Sovetskoye kadınların çarşaf giymesini de kapsayan katı bir İslami fundamentalist tarikatın ortaya çıkışıyla, bir dönüşüm sürecine girdi. Fundamentalizmin bu dalgası yerel İslami gruplarla çatışmaya başladı. Yeni tarikatın temsilcileri ibadet edecek yere ihtiyaçları olduğunu öne sürerek birkaç ay önce camide ibadet eden bölgenin insanlarını kapı dışarı etmişti.

Tarikatın ortaya çıkmasıyla birlikte, daha önce de düşük şiddetlerde de olsa kuzey Dağıstanlıları çokça etkileyen problem, günlük hayatı sarsan ciddi bir sorun haline geldi. “Daha önceden orada ibadet etmek isteyenler koruma altında olurdu. Bu dönemde seküler yaşama müdahale etmek gibi bir çaba yoktu. Şimdi onlar kızları çarşaf giymeye zorluyor ve ailelerini tehdit ediyorlar,” diye durumu açıklıyor bölgede yaşayan vatandaşlardan Patimat Haziran ayında, Akhmedov’un ölümünden önce, BBC Rusya Servisi’ne verdiği röportajda.

Mayıs ortalarında silahlı ve maskeli polisler camiye baskın düzenleyip 100 civarında ibadet eden kişiyi gözaltına aldığında yerel yetkililer buna tepki göstermişti. Gözaltına alınanların dövüldüğü ve sakallarının kesildiği yönündeki iddialar üzerine büyük bir skandal patlamış, ancak iddiaları reddeden polis, sadece parmak izi alındığını belirtmişti.

Kommersant’ın haberine göre sonradan ortaya çıktı ki; Akhmedov hali hazırda, okulda başörtüsünü yasaklamıştı ve iddiaya göre kanun uygulatmakla yükümlü görevliler eşliğinde farklı sınıflara girmiş, kuralları çiğneyecek olanları bütün okul önünde soyarak cezalandırmakla tehdit etmişti. Cami olayında ise, Akhmedov okul müdür yardımcısının desteğiyle yine yanlış bir karar almış ve camide yakalanan öğrencilerin 15 gün boyunca tutuklu kalmalarını sağlamıştı.

“Okul müdürü bu olaylar karşısında serinkanlı olması gerekirken bunu başaramadı, çünkü sahip olduğu değerler hiçbir zaman dinsel tınılar taşıyan bir gençlik istememişti,” diye belirtiyor Kisriev. “Bu cinayete muhtemel iki yoldan her biriyle bakabilirsiniz: camide yaşanan aşağılayıcı olayın intikamı ya da yerel grupları kışkırtmak için daha radikal gruplar tarafından kullanılmaya çalışılan bir olay olarak. Her ikisi de korkunç olaylar.”

Cami tutuklamaları Moskova’da büyük yankı yaratmazken, insan hakları örgütlerinin dikkatini çekmeyi başardı. Bazılarının dediğine göre, yerel polisin beceriksiz taktikleri şiddetin artma sebebi ve Sovetskoye gibi kasabalarda yaşayan nüfusun korkutulması ve yerlerinden edilmesi sonucunu da doğurabilir.

“özellikle Dağıstan’da, önemli olan şu ki; yüzlerce gencin silahlı çatışmalara girişmeye başlaması tek tehlike değil, bunların yerel ve merkezi otoritelere karşı kullanılmaya başlanması ve barışçıl nüfusa karşın terörist hareketler haline gelmesi de önemli birer tehdit.” diye uyarıyor tecrübeli Rus ve Sovyet siyasetçisi ve akademisyen Yevgeni Primakov hükümet gazetesi “Rossiskaya Gazeta”ya verdiği demeçte. Primakov’a göre; “yerli nüfusun büyük bir çoğunluğu onlara karşı değil, ancak çok sayıda kimliğini gizli tutan sempatizanları var.” Ayrıca Primakov. “radikal gruplar üzerinde kamuoyunun tutumu değişmediği sürece yapılacak tüm girişimler boşa çıkacaktır,” diye ekliyor.

Dikkatler özellikle Dağıstan ve çeçenya gibi kuzey Kafkasya cumhuriyetlerindeki geleneksel olmayan İslam’ın üzerine odaklanmışken, Kisriev yüksek işsizlik, fakirlik ve yaşlı ve genç nüfus arasındaki gerginliği tetikleyen nesil farkının genişlemesi gibi diğer etkenlere de dikkat çekiyor. “ Gerçekte bu gruplardan birçoğu yarı-dini, yarı-suçlu ve bölgede son zamanlarda beslendikleri müthiş bir gerilim kaynağı mevcut.” Kisriev’e göre, saldırılar kasaba tarikatının “Kafkasya ormanlarının” başka bölgelerindeki takipçilerine karşı uygulanabilecek muhtemel baskıları kırmak için öncülük ediyor.

Andrew Roth, 12.07.2011, Russia Profile

çeviri: Hakan KOç
_______________________________________________
Kaynak: www.rusya.ru


Yorumlar
Henüz yorum eklenmemiş. Yorum eklemek için tıklayın.