Arama

Güvenlik Konseyi'nde Türkiye'yi Bekleyen Sinsi Tuzaklar
 
 
Barçın Yinanç
 
Obama yönetiminin ilk günlerinde ABD yetkilileriyle Washington'da bir araya gelen Türk heyeti, "Dış politika önceliklerinizin hemen tümü Türkiye'nin ilgi alanında. Belki bir tek Kuzey Kore konusuna uzağız" türünde bir mesaj verir. ABD heyetinden şakayla karışık "Artık Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesisiniz, bundan sonra Kuzey Kore de ilgi alanınıza girmek zorunda kalacak" yanıtı gelir.
Tesadüfe bakın ki, Kuzey Kore'nin geçen hafta yaptığı nükleer denemeye karşı Güvenlik Konseyi'nin yaptırımlar içerecek kararının görüşülmesi, Türkiye'nin konsey başkanlığını devraldığı bir döneme denk düştü.
Basında, "Dünya diplomasisi bir ay Türkiye'ye emanet" başlığıyla verilen Türkiye'nin haziran ayı boyunca yürüteceği başkanlığı çok da abartmamak gerekiyor. Zira Güvenlik Konseyi'ni çekip çevirenler, daimi beşler; yani konseyin beş daimi üyesi. Güvenlik Konseyi'nden karar çıkmadan önce daimi beşler kendi aralarında toplanıp, anlaşmaya çalışıyor. Ortak bir noktada buluşurlarsa dönem başkanının işi kolay. Uzlaşma yoksa, dönem başkanı arayı bulmaya çalışıyor ama zaten daimi beşlerin veto hakkı nedeniyle biri Nuh deyip peygamber demiyorsa, karar çıkarmak yerine, başkanlık açıklaması yapılması gibi alternatif yollara başvuruluyor.
Kuzey Kore konusunda Türkiye pek zorlanmayacak gibi duruyor.
Rus-Gürcü çekişmesi Türkiye'yi zorlar
Türk diplomasisi için asıl sıkıntı dünyanın bazı bölgelerindeki BM barış misyonlarının görev sürelerinin uzatılması sırasında yaşanabilir. Gürcistan'la Abhazya arasındaki ateşkesi gözlemlemekle görevli 1993 yılında kurulan BM Gürcistan Gözlem Misyonu'nun görev süresinin bu ay içinde uzatılması gerekiyor. Ancak geçen yazki Rusya Gürcistan savaşından sonra Abhazya'nın bağımsızlığını tanıyan Moskova, kısaca UNOMIG denen bu görev gücünün ismine itiraz ediyor. Gürcistan yerine Abhazya denmesini istiyor. Gürcistan ise doğal olarak buna karşı çıkıyor. Bir tarafta Türkiye'nin son derece iyi ilişkiler içinde olduğu Gürcistan var. üstelik Türkiye Abhazya'nın bağımsızlığını tanımadı. Diğer tarafta yine Türkiye'nin iyi ilişkiler içinde olduğu ve düşmanlığını kazanmanın gayet olumsuz sonuçları olabileceği bir diğer komşusu Rusya var.
 
Daimi beşler arasında al ver pazarlığı
Aslında sıkıntı bununla da sınırlı değil. Başta da dediğim gibi, kapalı kapılar ardında asıl pazarlığı daimi beşler yapıyor. Güvenlik Konseyi'ndeki süreci yakından takip eden bir yetkili, Türkiye'nin daha önceden bilmeyip de yeni öğrendiği başka bir gerçeğe dikkat çekti. Bu yetkilinin anlattığına göre daimi beşler arasında sürekli bir pazarlık söz konusu. Birbiriyle bağlantılı olsun ya da olmasın, tüm konular arasında bir al ver yaşanabiliyor. "Siz Gürcistan tartışılıyor sanırken arka planda bambaşka bir konunun müzakeresi yapılıyor. Ve bir bakıyorsunuz, bir ülke kesinlikle geri adım atmayacağını söylediği konuda itirazını geri çekebiliyor, çünkü başka bir konuda istediğini elde etmiş."
Güvenlik Konseyi başkanlığını kazasız belasız atlatmak için etliye sütlüye bulaşmayan, çekingen bir politika izleyelim demiyorum. Ama proaktif politika izleyeceğiz, her konuya damgamızı vuracağız hırsı da bizi, bırakın ofsayta düşmeyi, kendi kalemize gol atma durumuna düşürmesin. (REFERANS,4/6/2009)
 

Yorumlar
Henüz yorum eklenmemiş. Yorum eklemek için tıklayın.