Aslında 1990’lı yılların başında, savaş sırasında Abhazya’nın Abhaz nüfusu sadece yüzde 18’di. Ayrılıkçı savaşlarda azınlık olup hakları çiğnenen taraf zaten hep sonunda çoğunluğu en temel haklarından mahrum bırakıyor.
Abhazya’ya giden Türk gemisinin yakalanmasından sonra Türkiye-Gürcistan ilişkileri biraz sallandı. İsviçre Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Merkezi (ISN) isimli düşünce kuruluşu bununla ilgili bir rapor yayınladı.
Raporda, Abhazya ile Türkiye arasında gizli anlaşmaların imzalandığı ve ilişkilerin kurulduğu vurgulanıyor. Abhazya’nın Türkiye ile ilişkileri geliştirmek için çok yoğun bir çaba içinde olduğunu anlatan rapor, bu bilgiyi Abhazya resmi kaynaklardan aldığını da iddia ediyor. Türkiye’de çok sayıdaki Abhazlar da bu sürece destek oluyorlar.
Raporda ayrıca Türkiye’nin yanı sıra diğer Müslüman ülkelerin de Abhazya’yı tanıyabileceği vurgulanıyor. Bunların içinde önde gelen ülke ve kurumlar İran, Hamas ve Hizbullah’tır.
***
Diğer yandan Türk gemiciler Gürcistan’ın korsancı tavrından dolayı oldukça sıkıntılı. Son 16 yılda Türkiye’nin 100’e yakın gemisine el koyan Gürcistan, el koyduğu her gemiden yüklü miktarda haraç kesiyor, mürettebatını tutuklayıp, hapsediyor. Gemiyi de çoğu zaman parçaları ile satıyor. İddiaları da Türk gemilerinin Abhazya ile illegal ilişkiye girmeleri. Gemiciler ise Abhazya ile işlerinin olmadıklarını, Gürcistan’ın keyfi olarak gemilere el koyduğunu iddia ediyorlar.
***
Bu arada, Moğolistan’a resmi ziyaret gerçekleştiren Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, Güney Osetya ve Abhazya’yı bağımsız olarak tanımalarının yıldönümünde kararından pişman olmadığını ve bundan başka çarelerinin de olmadığını söyledi.
İki hafta önce Rusya Başbakanı Vladimir Putin hala geriye dönüşün sinyalini verirken, Medvedev bu kez sert konuştu ve kesinlikle bu karardan geri dönmeyeceklerini söyledi. Alınan bilgilere göre Rusya Abhazya’daki askeri gücünü azaltacakmış. Abhazya’daki 5 binlik “barış gücü” 4.300 askere indiriliyor. 1 hafta önce Rusya Dışişleri Bakanlığı da dünyadan Güney Osetya ve Abhazya’yı tanımalarını istedi. Dünyada ise sadece Nikaragua ayrılıkçı bölgeleri tanıdı.
Bütün bunlar olurken, Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi Başkanı İrfan Argun Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na bütün Abhazlar adına mektup göndererek Türkiye’nin Abhazya’yı tanımasını istedi. 300 yıl Osmanlı’da refah bir şekilde yaşamasına dikkat çeken mektupta Türkiye’nin Abhazya’yı tanıyarak bütün bu çekilen sıkıntılara bir son vermesini isteniyor.
Bu kadar gemiye el konulması ve Gürcistan’ın Karadeniz’de korsan rüzgârı estirmesi ya yalandır, ya da gerçekten Türk gemileri Abhazya ile iş yapıyordur. Tabii Türkiye’de Abhazya’dan iki kat daha fazla Abhaz’ın yaşadığını düşünürsek Abhazya’ya gemi seferleri düzenlemenin ne kadar mantıklı olabileceğini de anlamış oluruz.
Türkiye hükümetinin ise gemilerin Abhazya ile ticari ilişkilere girmemesi gerektiği yönünde uyarıda bulunmalıdır. Türkiye’de Abhazya’nın bağımsızlığı devlet seviyesinde olmasa bile, halk arasında ne kadar destekleniyor olsa bile, Abhazya ile girilecek her bir işe Gürcistan’ın çomak sokacağı kesin.
Mahir ZEYNALOV / Gürcistan / Haber 7